yağmur


Results for "yağmur"

Dream Dictionary of Phrase

YAĞMUR

(Dream Dictionary of Phrase) :
İnsana vaad edilen şeyin yerine gelmesine, hayra ve rızka, bolluk ve berekete, insanlara eza veren, onların hoşlanmadığı şeylerin geride kalmasına, İnsanlara ve ekili araziye zarar veren yağmur üzüntü ve kedere, Yağmurun her tarafa yağdığını görmek, ümiddini kestiği şir şeyin gerçekleşmesine, Yağmur, güzel ve geniş rızka, üzüntüden, keder ve borçtan kurtulmaya, Yağmurun seller oluşturması ve ağaçları kökünden sökmesi yenetim tarafından o bölgeye gelecek fitne ve zulme, Yağmurun sadece kendi evine yağdığını görmek, o ev halkının ulaşacağı hayra, şehrin tamamına yağarsa, oşehir halkının hepsini sevindirecek olumlu gelişmelere, Yağmur altında ıslanmak rahmete, sığınacak bir çatı vs. bulumadığı için ıslanmak üzüntü ve keder; Yağmur, duaların kabul edilmesine de delalet eder.
Dream Dictionary of Phrase

YAĞMURLUK

(Dream Dictionary of Phrase) :
Yağmurluk giymek iyi bir isim yapmaya, kuvvet ve kudrete, hayırlı yardımcıya delalet eder.
Islamic Glossary

YAĞMUR DUÂSI

(Islamic Glossary) :
Yağmur yağdırması için Allahü teâlâya yapılan duâ. (Bkz. İstiskâ)Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz ve Eshâb-ı kirâm ve İslâm âlimleri yağmurduâsı yaptılar. Yağmur duâsı için çıkılan yerde imâm, evvelâ yalnızca veya cemâatle iki rek'atnamaz kılar ve kalkmayıp, yerde asâya dayanıp bir hutbe okur. So nra kıbleye dönüp, avuçlarısemâya karşı açık olarak omuzları hizâsına kaldırıp, ayakta duâ eder. Hazır olanlar, arkasındaoturarak dinleyip âmin der. Yalnız yağmur duâsında kollar omuzdan yukarı kaldırılır. Bir şeyistemek için yapılan duâlarda avuçları semâya karşı açmak sünnettir. Hadîs-i şerîfte; "Kulellerini kaldırıp, duâ edince, Allahü teâlâ onun duâsını kabûl etmemekten hayâ eder"buyruldu. Hastalık, kaht (kıtlık) ve düşmandan kurtulmak için yapılan duâlarda avuç içleri yereçevrilir. Kollarını kaldıramayan, sağ elinin şehâdet parmağını uzatarak işâret eder. Yağmurduâsına ara vermeden, üç gün çıkmak, eski ve yamalı elbise giymek, çıkmadan sadaka vermek,üç gün oruç tutmak, çok tövbe ve istiğfâr etmek, kul haklarını ödemek, hayvanla rı da çıkarıp,yavrularından ayrı bulundurmak, ihtiyarları ve çocukları da çıkarmak sünnettir. Elbiseler tersçevrilmez. Kâfirler getirilmez. Onların müslüman cemâatine karışmaları mekrûhtur. Kadınlarerkeklerden uzak, sabîler (küçük çocuklar) analarından ayrı bulunur. (Süleymân bin Cezâ)Yağmur duâsı kabûl olduğunda ânında yağmur yağar. Peygamber efendimiz yağmur duâsıyaptığında duâ biter bitmez derhal yağmur yağmış, Medîne sokaklarından seller akmış vePeygamber efendimiz; "Yâ Rabbî! Rahmetini başka beldelere de gönder" diye duâbuyurmuştur. (S. Abdülhakîm Arvâsî)
Turkish - English dictionary

yağmur

(Turkish - English dictionary) :
rain. boşanmak for rain suddenly to come bucketing down. duası ritual prayer for rain (said during a drought). dan kaçarken doluya tutulmak to jump out of the frying pan into the fire. mevsimi rainy season. olsa kimsenin tarlasına düşmez/yağmaz. colloq. He won´t lift a finger to help anybody. suyu rainwater. yağarken küpünü doldurmak to make hay while the sun shines. yağmak to rain. yemek to get wet in the rain.
Turkish - English dictionary

yağmurca

(Turkish - English dictionary) :
chamois.