yel
YELKOVAN
(Turkish - Turkish dictionary) :
b.is. 1. Saaatin iki ibresinden büyüğü. 2. Rüzgar fırıldağı.
YELPAZE
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Sallandığında yel sağlayan araç.
YELTEK
(Turkish - Turkish dictionary) :
s. istekten isteğe geçen.
YELTENMEK
(Turkish - Turkish dictionary) :
f. 1. Yapamayacağı bir işe girişmek: Kaçmağa yeltenmeyin.
CEMAZİYEL AHİR
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Arabi ayların altıncısıdır. (Arabi aylar: Muharrem, Safer, Rabiyy-ül-evvel, Rabiyy-ül-âhir, Cemaziyel-evvel, Cemaziyel-ahir, Receb, şaban, Ramazan, şevval, Zilkade, Zilhicce'dir)