ÜCRET
ÜCRET-FİYAT HELEZONU
(Dictionary of Economics) :
Fiyatlardaki artışların ücretlere ve maliyetlere yansıyarak onları arttırması, bunların da tekrar fiyatlarda artışa neden olması şeklinde gerçekleşen karşılıklı etkileşim sürecidir.
ÜCRET
(Dream Dictionary of Phrase) :
Bir emeğe mukabil ücret aldığını görmek helal kazanca, dostluğu muhafaza etmeye ve sözünde durmaya, Ücret tamahkarlığa, zillet ve üzüntüye delalet eder.
ÜCRET
(Islamic Glossary) :
Bir iş, hizmet, bir şeyden faydalanma veya satılan bir şey karşılığında verilen para veya mal,karşılık.Âyet-i kerîmede meâlen buyruldu ki:Ey kavmim! Peygamberliği tebliğ işinden dolayı sizden bir ücret istemiyorum. Benimücretim ancak Allah'a âittir. (Hûd sûresi: 29)Allah için gazâ edip buna ücret alan, Mûsâ aleyhisselâmın annesine benzer. O hemkendi çocuğunu emzirdi hem de ücret aldı. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)İşçinin ücretini teri kurumadan ödeyiniz. (Hadîs-i şerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)Her san'atı ve ticâreti yapmak, maaş, ücret karşılığında mubâh olan işleri yapmak, meselâçobanlık, bahçıvanlık yapmak, inşâatta ve hafriyâtta çalışmak ve sırtında yük taşımak tezellül(aşağılık) değildir. Peygamberler ve velîler bunları yapmışlardır . Peygamber efendimiz ücret ileçalışmış ve çalıştırmıştır. (Hâdimî)Velîsinin izni olmadan, çocuğa iş yaptıran, ücret vermeye mecbûrdur. (Alâüddîn-i Haskefî)Ücret ile okunan Kur'ân-ı kerîmden ölüye ve okuyana sevâb hâsıl olmaz. (Aynî,Hayreddîn-i Remlî)
Özel ücret
(Tourism Glossary) :
Normal ücretin dışında kalan herhangi bir ücret.
ücret
(Turkish - English dictionary) :
,-ti 1. fee, remuneration; wage; salary. 2. charge (for a hotel room, a service). leri dondurmak to freeze wages.