örgü


Results for "örgü"

Turkish - Turkish dictionary

YORGUN

(Turkish - Turkish dictionary) :
s. Yorulmuş olan.
Ottoman - Turkish Dictionary

HÖRGÜÇ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Devenin sırtındaki tümsek.
Ottoman - Turkish Dictionary

SORGUÇ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Başa takılan tuğ. * Bazı kuşların tepelerinde bulunan tüyden süs.
Philosophical Dictionary

Görgücülük.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. İhtibariyye, Fr. Empirisme, Al. Empirismus, İng. Empiricism, it. Empirismo). Bilginin ancak deneyle elde edilebileceğini ksavunan öğretilerin genel adı... Görgücülük (ampirizm), usçuluk (rasyonalizm) karşıtı olarak, bilginin ancak deney yoluyle elde edilebileceğini savunur. Deneyden gelen bilgi, doğrudan ya da araçlı olarak elde edilebilir. Ne var ki, doğrudan ya da araçlı olarak elde edilmiş olsun, usun bunda hiç bir rolü yoktur. Görgücüüğün deneyselcilikten (ekspiremantalizm) başkalığı, bir felsefe öğretisi oluşudur. Deneyselcilik, bilimsel bir yöntemdir (Fr. Methode experimentation). Bilimsel bir varsayım, doğrulamak için deneyim (eksperimantasyon) yöntemiyle özel koşullar içinde tekrarlanır. Ünlü bilgin Louis de Broglie'ye göre "deneyim, verilmiş koşulları insan iradesiyle gerçekleştirmektir"... İngiliz düşünürleri John Locke (1632-1704), David Hume (1711-1776), John Stuart mill (1806-1873), Herbert Spencer (1820-1904) ve Fransız düşünürü Etienne Condillac'ın (1715-1780) öğretileri görgücü öğretilerdir. Locke'a göre "doğuştan bilgi yoktur ve insan anlığı doğduktan sonra dolmaya başlayan bomboş bir levhadır (tabula rasa)". Hume'a göre "düşünme gücü, ancak duyularla elde edilen hammaddeleri işlemek ve sıraya koymak için işe yarar". Spencer için de bilgi duyarlarla ve deneyden gelir, "düşüncemiz, atalarımızın elde ettikleri deneylerin kalıtım yoluyle bize ulaşmasıyle gelişmiştir" Condillac'a göre de "dıyılan dışında hiç bir bilgi olamaz". Görgücüler, çeşitli çizgilerde az ya da çok, duyumcudurlar (sansüalizm). ilk görgücüler olan antik çağ yunan düşünürleri Demokritos ve Epikuros da duyumcuydu. Onlara göre bilgimiz, duyularımızla evrenin ana özdeği olan atomlardan algılanmaktadır. Duyumculuk, görgücülüğün temelidir. Büyük eleştirici (kritisizm) alman düşünürü Immanuel kant (1724-1804), Leibniz'den gelen usçulukla Hume'dan gelen Görgücülüğün bireşimidir. Görgücülük, insansal pratiğin idealistçe yorumlanışıdır. Tekyanlı olarak pratik abartılmış ve insansal teori yadsınmıştır. bkz. Bilgi, Duyumculuk, Deneyselcilik, Usçuluk, Apirio-Kritisizm,Görgül.
Philosophical Dictionary

Görgül.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. İhtibarî, Fr. Empirique, Al. Empirisch, İng. Empirical, İt. Empirico). Bilimsel olmayan deneylere dayanan... Görgül (ampirik), bilimsel olmayan deneylere dayanan bir bilgiyi tanımlar. Örneğin boşlukta bırakılan taşın yere düştüğü bilgisi görgül bir bilgidir, çünkü o kadar açık görülmüştür ki doğrulanmak için hiç bir deney yapılmamıştır. Bunun gibi akaba deneylere dayanan bilgiler de görgül bilgilerdir. Örneğin bir nastalığa iyi geldiği birkaç hastada denenmekle anlaşılan ve hiç bir laboratuvar deneyine girişilmeksizin kabul edilen bir otun bbilgisi görgül bir bilgidir. Kendini gelenek ve göreneklerle yöneten insana da görgül denir. bkz. Görgücülük.