özlü

Results for "özlü"

Turkish - Turkish dictionary

SÖZLÜK

 (Turkish - Turkish dictionary) :
is. Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerim genellikle alfabe sırasına göre toplayıp tanımlarını yapan, açıklayan veya başka bir dildeki karşılıklarını veren kitap.
 Turkish - Turkish dictionary

TOKGÖZLÜ

 (Turkish - Turkish dictionary) :
b.s. Mal ve yiyeceğe düşkün olmayan.
 Dictionary of Economics

HOROZLU

 (Dictionary of Economics) :
Üçüncü cumhuriyet rejiminin Fransada çıkardıı altın sikkelerin adıdır. Halk arasında uzun süre Louis ya da Napolyon altını olarak anılmıştır. 6.4526 gram ağırlığında ve 0.900 ayarındadır.
 Environmental Glossary

ATMOSFER BULANIKLIĞI (TOZLULUĞU)

 (Environmental Glossary) :
[ Atmospheric turbidity; dustiness ] Belli bir yerin havasındaki yoğunlaşmış toz parçacıkları.
Automotive Industry Glossary

TOZLUKLAR

 (Automotive Industry Glossary) :
Oynak parçalara toz ve pislik girmesini önleyen, kauçuktan yapılmış koruyucular.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (172458k) Turkish - Germany Dict. çüş (94364k) Turkish - French Dict. açık (77133k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (69181k) Turkish - French Dict. ırmak (64780k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55273k) Turkish - French Dict. çatı (55119k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54212k) Turkish - French Dict. balık (52603k) Turkish - Germany Dict. hasır (50627k) Turkish - Germany Dict. ılım (50293k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (49633k)