İNSÎ
insipid
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. sönük. 2. tatsız, yavan, lezzetsiz.
insist
(English - Turkish Dictionary) :
f. (on/upon) (-de) ısrar etmek, (-de) direnmek, (için) diretmek, (-de) ayak diremek, -i tutturmak: She insisted on buying the red dress. Kırmızı elbiseyi almakta ısrar etti. He insisted that there be an immediate investigation. Derhal bir soruşturma açılması için diretti.
insistence
(English - Turkish Dictionary) :
i. ısrar, ayak direme.
insistent
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. ısrar edici, direngen. 2. ısrarlı.
intrinsic
(English - Turkish Dictionary) :
s. asıl, esas, kendine özgü.