İncil


Results for "İncil"

Philosophical Dictionary

İçkincilik.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. İndimaciyye, Fr. Immanentisme, Al. Immanentismus, İng. Immanentism, İt. Immanentismo). Varlığın bilinçte içkin bulunduğunu ileri süren göerüş... Aşkıncılık ve deneyüstücülük savlarına karşı bir sav ileri süren bu akım XIX. yüzyılın sonlarında, Kant' a dönüş anlayışına karşı çıkarak Berkeley'e dönüş anlayışını savunmuştur. Nesneyi öznede içkin sayan bu anlayışın başlıca düşünürleri Schuppe ve Schubert-Soldern'dir. ayrıca din duygusunun insanda içkin bulunduğunu, insanın Tanrıyı gereksediğini eve insanın ruhsal dinginliği için bu duygunun doyurulması gerektiğini ileri sürenlere de içkinci adı verilmiştir. bkz. İçkin, Yenigerçekçilik Özdeksizcilik.
Philosophical Dictionary

İkincilik.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Sünaiyye, Fr. Dualisme). Herhangi bir alanda birbirlerine indirgenemeyen iki başlangıç olduğunu savunan öğretilerin genel ada... İlk ikici antik çağ Yunan düşünürlerinden Anaksagoras'tır (İ.Ö. 500-428). Anaksagoras, ruhla maddeyi, ilk kez kesin olarak birbirlerinden ayırmakta ve sonsuza kadar da birbirlerinden ayrı kalacaklarını ileri sürmektedir. Anaksagoras'a göre maddelerden ayrı bulunan ruh, maddeler âlemi kaosa girmiş ve onları etkileyip canlandırarak evreni oluşmuştur (kozmos=nus+kaos). Anaksagoras'ın bu ikiciliği Descartes'ta da devam etmektedir. İkiciliği, Anaksagoras'la Descartes gibi bir sistem olarak ileri süürenlerin yanında bir sistemin kimi alanlarında ikici olanlar, bircilikten yola çıkıp bir an ikici görünerek gene birciliğe dönenler, ikicilikten yola çıkıp birciliğe varanlar da çoktur. Örneğin Max Scheler (1874-1928) insan türünün ayırıcı niteliğini geist kavramında bulur, insanlaşmanın biricik nedeni geistir (bircilik). Ama bu geist, insan kişiliğiyle itki güçleri arasındaki karşıtlıktan doğmuştur (ikicilik). Oysa bu karşıtlık, denkleştirici bir karşıtlıktır. insan ne ruh ne de maddedir, insanı insan eden tek şey ne ruh ne de madde olan geisttir. Tanrı insanla birlikte oluşmuştur, insandan önce yoktu ki insanı meydana getirsin; madde cansızdan canlıya kadar gelen doğal bir niteliktir, insanla başlayan bir şey değildir ki insanı meydana getirsin. İnsanla başlayan ve sadece insanda bulunan tek şey geist'tir (bircilik). Bircilik ve çokçuluk anlayışları karşısında yer alan ikincilik, özdekçilikle düşünceciliği uzlaştırma çabasından doğmuştur. Ne var ki özdekle bilinci, bağımsızlıklarını göz önünde tatmadan ve düşünceci bir anlayışla, birbirinden ayıran ikicilik bu çabasının sonunda zorunlu olarak düşünceciliğe varmış bulunmaktadır. Çünkü düşüncecilik de bilinci özdekten bağımsız sayar. Örneğin özdeksizcilikte olduğu gibi yadsınması, düşüncecilikte olduğu gibi bilincin ürünü ya da ikincilikte olduğu gibi bilincin ürünü ya da ikincilikte olduğu gibi bilince eşit ayrı bir güç sayılması bu temel anlayışı değiştirmez. bkz. Bircilik, Çokçuluk, Düşüncecilik, Dekartçılık, Eleştiricilik, Koşutçuluk.
Philosophical Dictionary

İlişkincilik.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. İzâfiyye, Fr. Relativisme, Al. Relativismus, İng. Relativism, İt. Relativismo). Bilginin bağıntılı olduğunu savunan öğretilerin genel adı... Bağıntıcılık ve görecilik deyimleriyle anlamdaştır. İlişkincilik deyimi, metafizik ya da eytişimsel yapılı olmalarıyle beliren birbiren tümüyle karşıt öğretileri adlandırır. Metafizik ve idealist ilişkincilik, bilgiyi öznel sayar ve onun nesnelliğini yadsır. Bu anlayışa göre bilgi, ya kesin, değişmez, saltık olarak vardır (doğmacılık) ya da her insana göre başkadır, değişir, saltık değildir (şüphecilik) ve bundan ötürü de bilinemez (bilinemezcilik). Bu anlamda ilişkincilik deyimi, inakçılık (dogmatizm) karşıtı ve şüphecilik (septisizm)le bilinemezcilik (agnotisizm) in anlamdaşıdır. Bu anlayışın tümüyle karşısında yer alan eytişimsel ilişkincilik, bilginin tarihsel olduğunu ve tarihsel aşamalarının her birinde nesnel ve birbiriyle ilişkin hakikati içinde taşıyarak ilerlediğini öne sürer. Bu anlamda ilişkincilik deyimi; inakçılığın, şüpheciliğin ve bilinemezciliğin karşıtıdır. Bilgi, değişmez ve bundan ötürü de saltık değildir, evrimsel aşamalarında nesnel hakikati parça parça yansıtarak gelişir ve bütün parçaları birbirleriyle bağğıntılıdır. bkz. İlişki, İlişkin, İlişkin Hakikat, ilişkinlik, İlişkinlik Kuramı, İnakçılık, Şüphecilik, Bilinezcilik, eytişimsel Özdekçilik.
Philosophical Dictionary

İnsaniçincilik.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Libeşeriyye, Fr. Anthropocentrisme, Al. Anthropocentrismus, İng. Antropocentrism, İt. Antropocentrismo). İnsanın evrenin merkezi ve insandan başka tüm nesnelerin insan için olduğunu ileri süren anlayış... Özellikle metafizik öğretilerin çoğu insaniçinci öğretilerdir. Bu öğretilere göre insan, yaratılanların en şereflisidir (eşref-i mahlukat) ve çevresindeki bütün şeyler o yararlansın diye yaratılmıştır. Bitkiler ve hayvanlar insanın yemesi için, ay insanın geceleri yolunu aydınlatması için yaratılmıştır. İnsaniçincilik tutumu, giderek, Mill'in faydacılığını ve James'in pragmacılığını doğurmuştur. bkz. İnsan.
Philosophical Dictionary

Kalvincilik.

(Philosophical Dictionary) :
(Fr. Calvinisme). Fransız Luthercisi Calvin'in gerçekleştirdiği Fransız Protestanlığı... Fransız din adamı Jean Calvin (1509-1564), Fransa'da Lutherciliği geliştirerek Fransız Protestanlığını gerçekleştirmiştir. Protestanlık, Kalvincilik (Kalvinizm) aracılığıyle İngiltere'ye geçmiştir (İngiliz Protestanlığı: Anglikanizm). Kalvincilik de, Protestanlık gibi, Rönesans çığırı içinde yer alan dinsel bir reformasyon akımıdır. Geniş anlamda her çeşit dinsel yenileşmeleri kapsayan ve daha birçok dinsel öğretileri de içine alan reformasyon (yeniden biçimleniş), toplumsal açıdan Katolikliğin anamalcı düzenine uyudurulmasıdır. Bu amacı da en başarılı biçimde Protestanlık gerçekleştirmiştir. Nitekim Jean Calvin, dinci olduğu kadar ekonomi alanında da yer almakta ve ilk anamalcı anlayışı kuramsal olarak savunmaktadır. lCalvin'e göre emek Tanrısal bir buyruktur, uluslararası ticaret genel yoksulluğu azaltır ve yararlıdır, üretim için alınacak kredide faiz gereklidir ve dinsel yasalara aykırı değildir. Luther'in de dediği gibi insanlar arasındaki eşitsizlik Tanrısal düzenin gereğidir ve olduğu gibi korunmalıdır. bkz. Hıristiyanlık, Reformasyon, Anglikancılık.