ŞEFKAT


Results for "ŞEFKAT"

Turkish - Kurdish Dictionary

şefkatli

(Turkish - Kurdish Dictionary) :
mîhrivan, dilovan.
Turkish - Turkish dictionary

ŞEFKAT

(Turkish - Turkish dictionary) :
ıs. Acıyarak ve esirgeyerek acıma, sevme.
Ottoman - Turkish Dictionary

RAHM Ü ŞEFKAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Merhamet ve şefkat etmek.
Ottoman - Turkish Dictionary

ŞEFKAT

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Başkasının kederiyle alâkalanmak, acıyarak sevmek. Yardıma, sevgiye muhtaç olanlara karşılıksız olarak merhamet ve sevgiyle yardıma koşmak. Karşılıksız, sâfi, ivazsız sevgi beslemek.(Şefkat pek geniştir. Bir zat, şefkat ettiği evlâdı münâsebetiyle bütün yavrulara, hattâ ziruhlara şefkatini ihâta eder ve Rahim isminin ihâtasına bir nevi âyinedarlık gösterir. Halbuki aşk, mahbubuna hasr-ı nazar edip, herşey'i mahbubuna feda eder; yahut mahbubunu i'lâ ve sena etmek için, başkalarını tenzil ve mânen zemmeder ve hürmetlerini kırar. Meselâ biri demiş: "Güneş mahbubumun hüsnünü görüp utanıyor, görmemek için bulut perdesini başına çekiyor. " Hey âşık efendi! Ne hakkın var, sekiz ism-i âzamın bir sahife-i nuranisi olan Güneş'i böyle utandırıyorsun?Hem şefkat hâlistir, mukabele istemiyor; sâfi ve ivazsızdır... Hattâ en âdi mertebede olan hayvanatın yavrularına karşı fedakârane ivazsız şefkatleri buna delildir. Halbuki aşk ücret ister ve mukabele taleb eder. Aşkın ağlamaları, bir nevi talebdir, bir ücret istemektir. M.)
Islamic Glossary

ŞEFKAT

(Islamic Glossary) :
Acımak, merhamet etmek.Büyüklerine hürmet, küçüklerine şefkat etmeyen bizden değildir. (Hadîs-i şerîf-Mişkât)Allahü teâlânın emirlerini büyük bilmek, yarattıklarına şefkat lâzımdır. (Hadîs-işerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)Herkese şefkat ve merhamet et. Kimseyi hakîr (aşağı, hor) görme, kimse ile münâkaşa,mücâdele etme! Kimseden bir şey isteme! Tasavvuf büyüklerine (evliyâya) dil uzatma! Onlarıinkâr eden felâkete düşer! Mayan fıkıh ve evin mescid olsun. (Abdülhâlık-ı Goncdüvânî)