blast


"blast" Kelimesi için arama sonuçları

Biyoloji Sözlüğü

Blastula

(Biyoloji Sözlüğü) :
Bir zigotun bölünerek 8 hücreli bir hücre topluluğuna dönüşmüş haline denir.
Biyoloji Sözlüğü

Blastula

(Biyoloji Sözlüğü) :
Bir zigotun bölünerek 8 hücreli bir hücre topluluğuna dönüşmüş haline denir.
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ

(Tıp ve Hematoloji Sözlüğü) :
Lenfosit prekürsörlerinden gelişen bir kemik iliği tümörü. Erişkin lösemilerinin %20'sini, çocukluk lösemilerinin %80'nini oluşturur. Lösemik hücrelerin kökenlerine göre B veya T olarak sınıflanır. B lenfosit kökenli ALL olguları matür B-ALL ve B-cell prekürsör ALL olarak iki ana gruba ayrılır. B-cell prekürsör ALL'ler de yine matürasyon evrelerine göre pre-pre B-ALL, common ALL ve pre-B-ALL olarak 3 grupta toplanır. B kökenli ALL olgularının tamamında B lenfosit işareti olan CD19 pozitif, T işareti olan CD7 negatiftir. Pre-pre B-ALL'de CD19+, CD10 (CALLA) negatifdir. Pre-pre B ALL 'den bir sonraki aşamada yer alan ALL olgularında CD19 ve CD10 pozitifliği saptanır ve bunlar common ALL (c-ALL) olarak adlandırılır. Eskiden T veya B işaretleri gösterilemediği için null ALL olarak adlandırılan olguların B kökenli oldukları gösterildiği için günümüzde bu terminolojinin yeri yoktur. Pre-B ALL'de diğer B kökenli ALL'lerden farklı olarak CD19 ile birlikte sitoplazmik mü (cµ) pozitifdir. Matür B ALL olarak adlandırılanlar tüm ALL olgularının %5'den azını oluşturur ve bunlarda CD19'la birlikte yüzey immünglobulini (sIg) pozitifdir. Olguların % 20-25'i T-ALL'dir. T-ALL için en sensitif işaret CD7'dir. T-ALL'de lökosit sayısı diğer tiplere göre daha yüksektir (sıklıkla>50,000), adenopati, organomegali ve anterior mediastinal kitle sıktır. T ALL lenfoblastik lenfomalarla ilişkilidir ama diğer T lenfosit tümörlerine benzemez. ör: T cell leukemia/lenfoma ve Sezary'den farklıdır. Çünkü bunlardaki lenfositler matür, periferik T hücre tipindedir. Oysa T cell ALL'de lenfositlerin matürasyonu intratimik evrede kalmıştır. ALL tanısı konan çocukların %95'inde tam remisyon sağlanır. Erişkin ALL olguları genellikle kötü prognoz özellikleri ile birlikte seyreder. Bu nedenle başarı biraz düşük olup yeni tanı konanlarda tam remisyon %70-80'dir.
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü

ANGİOİMMÜNOBLASTİK LENFADENOPATİ (Angioimmunoblastic lympadenopaty with dys

(Tıp ve Hematoloji Sözlüğü) :
İmmünoblastik lenfadenopati olarak da bilinir. Olguların çoğunda T-cell reseptör gen rearanjmanının gösterilmesi nedeniyle T lenfosit kökenli bir hastalık olduğu anlaşılmıştır. Önceleri anormal bir immün yanıt ile oluştuğu kabul edilmişse de günümüzde malign bir hastalık olduğu düşünülmektedir. REAL sınıflamasında "Angioimmünoblastik T-cell lenfoma" olarak adlandırılması önerilmektedir.. İleri yaşlarda görülür (ortama 60). Ateş, makülopapüler deri döküntüleri, yaygın lenfadenopati ve hepatosplenomegali yanında; terleme, halsizlik , zayıflama, pruritis, poliartralji gibi diğer sistemik belirtilerle seyreden ve poliklonal hiperglobulinemi yapabilen bir hastalıktır. İmmün hemolitik anemi gelişebilir. Tekrarlayan solunum sistemi infeksiyonları önemli morbidite nedenidir. Lenf bezlerinin histolojik incelemeleriyle tanı konur. Lenf bezinde post kapiller venülleri tutan damar proliferasyonu ve damarların çevresinde yoğun lenfosit ve plazma hücresi infiltrasyonu saptanır. Germinal merkezler kaybolmuştur. Damar duvarında PAS+ hyalen madde birikimi vardır.. Yaklaşık %40 olguda coombs testi pozitifdir. Tedavisi kemoterapidir. Bu amaçla MOPP verilebilir.
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü

LENFOBLASTİK LENFOMA

(Tıp ve Hematoloji Sözlüğü) :
Erişkinlerde tüm Hodgkin-dışı lenfomalarının ancak %5'i bu grupta yer alır. Çocuklardaki lenfomaların ise %40'ını oluşturur. Erkeklerde sıktır. Klinik seyir ve hücrelerin yüzey işaretleri yönünden T hücreli akut lenfoblastik lösemiye benzer. Çoğunluğu T lenfosit kökenlidir. TdT, CD7 ve CD3 antijenleri pozitifdir. CD2 ve CD5 pozitiflikleri değişkendir. Doku kesitleri ALL gibidir. Büyük mediastinal kitleler oluşturması önemli özelliğidir ve timik orijini düşündürür. Mitoz hızı yüksektir, çok agressif seyirlidir. Tanı konulduğunda olguların çoğu ileri evrededir. Tedavi edilmeyen olgularda genellikle akut lösemiyle sonuçlanarak hastanın kaybına yol açar. SSS tutulumu sıktır. Köken aldığı hücre prekürsör T lenfositlerdir.