ÂCİR


Results for "ÂCİR"

Islamic Glossary

ÂCİR

(Islamic Glossary) :
Malını kirâya veren.Kirâdaki binânın ve eşyânın tâmiri ve zamanla tıkanmış boruların tâmiri âcire âittir. Tâmiretmezse, kirâcı evden çıkabilir. Fakat yaptırmaya âciri cebr edemez (zorlayamaz). Ev sâhibininizni ile kendi yaparsa, parasını kesebilir. Kendiliğinden yapar sa kesemez. Kullanmak için lâzımolan şeylerin (meselâ hamur ocağı) tâmir parasını kirâdan kesemez. (Ali Haydar Efendi)Kirâ müddeti bitince, âcir uzatmaz ise, kirâcı çıkar. Malı, olduğu gibi teslim etmesilâzımdır. Teslim etmezse gasb etmiş olur. Fakat kullanma sebebiyle herkes için âdet (vemümkün) olan yıpranma ve bozukluklar kabahat sayılmaz. (İbn-i Âbidîn)
Islamic Glossary

FÂCİR

(Islamic Glossary) :
1. Açıktan günâh işleyen, haram ve günâha dalmış. Fâsık.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:Kıyâmet gününde nice yüzler vardır ki (dünyâda iken geceleri ibâdetle geçirmek veyaalınan abdestler sebebiyle) parıl parıl parlar, (kavuştukları nîmetlerden dolayı) güler vesevinir (bunlar mü'minlerdir) . Nice yüzleri de o gün, toz-toprak, karanlık ve siyahlıkkaplayacaktır. İşte bunlar, kâfirler ve fâcirlerdir. (Abese sûresi: 38-42)Tüccârın, pazarcıların çoğu fâcirdir. Alış-verişleri helâl olmaz. Çünkü, çok yeminederek günâha girerler ve yalan söylerler. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet, Zevâcir)Allahü teâlâ bu dîni fâcir kimselerle de elbette kuvvetlendirir. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ıRabbânî)Âlimlerin dünyâyı sevmesi ve ona düşkün olması, güzel yüzlerine kara leke gibidir. Böyleolan ilim adamlarının insanlara faydası olur ise de kendilerine olmaz. Dîni kuvvetlendirmek,İslâmiyet'i yaymak şerefi bunlara âid ise de, bâzan kâfir ve fâcir d e bu işi yapar. (İmâm-ıRabbânî)2. Kâfir.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Fâcirlerin amel defterleri, Siccîn denilen yerdedir. (Mutaffifîn sûresi: 7)
Islamic Glossary

MUHÂCİR

(Islamic Glossary) :
1. İslâmiyet'in başlangıcında, sırf müslüman oldukları için Mekkeli müşriklerin zulüm veişkencelerine mâruz kalıp, dinlerini, îmânlarını korumak için, evlerini, mallarını ve mülklerinibırakarak Resûlullah efendimizin izni ile önce Habeşistan'a, son ra Medîne-i münevvereye hicreteden Mekkeli müslümanlar. Muhâcirin çoğulu muhâcirîn'dir.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:Önce müslüman olanlardan, Muhâcirlerin ve Ensârın önde gelenlerinden ve bunlarınyolunda gidenlerden Allahü teâlâ râzıdır ve bunlar da Allahü teâlâdan râzıdırlar. Allahüteâlâ bunlar için, Cennetler hazırladı. Bu Cennetlerin altından nehirler akmaktadır.Bunlar Cennet'te sonsuz kalacaklardır. (Tevbe sûresi: 100)Duâ ordusunun askerleri, gazâ ordusu askerlerinin rûhu gibidir. Gazâ ordusunun askerleri,onların kalıpları, bedenleridir. O hâlde, gazâ ordusunun askeri, duâ ordusu olmadıkça, işbaşaramaz. Çünkü, rûhsuz bedene hiçbir yardımın ve kuvvetin faydası ol maz. Bunun içindir ki,Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem gazâlarında ve sıkıntılı zamanlarında, muhâcirlerinfakirleri hürmetine Allahü teâlâdan yardım dilerdi. Askeri, ordusu olduğu hâlde, muhâcirlerinfakîrlerini vesîle ederek duâ ederdi. (İmâm-ı Rabbânî)2. Vatanından ayrılmış, terk etmiş kimse. Göç eden.