Oluş.


Results for "Oluş."

Philosophical Dictionary

Oluş.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Tekevvün, Fr. Genese, Al. Genese, İng. Genesis, İt. Genesi). Bir varlığın gelişme süreci... Felsefenin ilkel biçimi olan dinler oluşu insanüstü bir gücün iradesine ve eylemine bağlarlar. Antik çağ Yunan düşüncesinde Hesiodos, Ferekides ve Orfeus'un teogonileri oluş'u dinle felsefe arası bir görüşle açıklamaya çalışır. Bu teogoniler, dinden felsefeye geçişin ilk adımlarıdır. Antik çağ Yunan düşüncesinin ilk öğretileri, bir gelişme süreci olarak sezinlenen oluşun gerçekliğini tartışır. Elealılar (Ksenofanes, Parmenides, Melissos, Zenon, Gorgias) oluş'u birgörünüşten ibaret sayarak yadsırlar. Herakleitos oluş'un gerçekliğini savunur ve oluş'tan başka haç bir gerçeklik bulunmadığını ileri sürer. Herakleitos'a göre bütün varlıklar, tek unsurun değişmelerinden ibarettir ve değişme olayı sonsuza kadar sürecektir, evren sürekli bir oluş halindedir. Pitagoras'a göre maddenin özü değişmez, görünüşü değişir (ilk mekanist anlayış). Parmenides'e göre değişirlik bir kuruntudur, gerçek olan değişmezliktir. Anaksagoras'a göre değişirlik görünüştedir, öz değişmez. Empedokles'e göre maddenin özü değişmez; ama ateş, su, hava, toprak gibi ana unsurlar çeşitli biçim ve oranlarda birbirleriyle birleşerek kendi özlerinde hiç bir değişiklik olmadan sonsuz sayıda cisim meydana getirirler... Oluş, Hegel (1701-1783) ve Marx (1818-1883) öğretilerinde evrensel bir yasa olarak açıklanmıştır. Herakleitos düşüncesinden yola çıkan Hegel'e göre varlık sürekli bir oluş'tur. Kendiliğinde bir zıtlık olan varlık, olumlama, yadsıma, yadsımanın yadsınması (tez, antizet, sentez) sürecinde oluşur. Her yadsımanın yadsınması (sentez) yeni bir olumlamadır (tez) ve yeni bir yadsımayla (antitez) çatışır. Ancak bu sürecin düzenleyicisi, ilkin doğalaşan ve sonunda gene kendisine ulaşacak olan saltık düşünce'dir. (mutlak fikir). Nesnel bir idealist olan Hegel'in bu saltık düşüncesi, gerçekte, Hıristiyanlığın Tanrısından başka bir şey değildir. Hegel'in izinden yürüyen Marx, onun bilimsel bir doğruluk taşıyan bu diyalektiğini, madde temeline oturtarak oluşturucu hareketin maddenin özünde bulunduğunu ve maddenin, esasında, oluşturucu hareketten (otodinamizm) başka bir şey olmadığını göstermiştir. Bilim, oluş'un bu maddesel gerçekliğini her gün biraz daha doğrulamaktadır. bkz. Eytişim, Hegelcilik, Marksçılık, Eytişimsel Özdekçilik, Devim, Evrim, Evrim ve Devrim, Nicelikten Niteliğe Geçiş, Sıçrama, Aşma, Oluşul.
Philosophical Dictionary

Varoluş.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Mevcudiyyet, Fr., İng. Existence, Al. Dasein, İt. Esistenza). Sonsuz ve sınırsızca değişen varlığın niteliği... Varoluş, varlığın sonsuz ve sınırsız çeşitlilik içinde oluşmasını dilegetirir. Varoluşçulara göre varoluş, nesneyle özneni birliğidir. Bu birlik, insanın kendi özgür iradesiyle belirlenir. bkz. Varlık, Varoluşçuluk.