Toggle navigation
İletişim
Türkçe
Türkçe
İngilizce
Almanca
Fransızca
İspanyolca
İtalyanca
Azerice
İçinde geçer
İçinde geçer
Aynen
İle başlar
İle biter
SOZLUKLER
Ara..
SOZLUKLER
×
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
BAHAR
"BAHAR" Kelimesi için arama sonuçları
ZEYTİNYAĞLILAR-ZEYTİNYAĞLI KARNABAHAR TAVASI
(Yemek Tarifleri Sözlüğü) :
GEREKLİ MALZEME YAPILIŞI1 kilo karnabahar 1. Karnabahar temizlenir, koçanından(orta büyüklükte) kesilir. Dört parçaya bölünür. Bir adet2 yumurta limon sıkılmış kaynamakta olan bolca1 limon tuzlu su içine konur. Orta yumuşaklıkta1 çay bardağı haşlanır.rendelenmiş peynir 2. Haşlanan karnabaharlar tenceredenYarım kahve alınarak soğumaya bırakılır.fincanı un 3. Soğuyan karnabaharlar dilimler1 bardak ayçiçek halinde dallarıyla birlikte yarımyağı parmak kalınlığında kesilir.2 bardak yoğurt 4. Kesilen karnabaharlar birer birerYeterince tuz unla karıştırılmış peynire, sonra ayrıbir kapta çatalla çırpılmış yumurtayabulanır.5. Kızdırılmış yağ içerisinde alt veüstü kızartılır.6. Servis yaparken üzerine ya yoğurtdökülür veya servis tabağının kenarınadörtte bir limon konur, limon sıkılarakyenir.
bahar
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
1.spring (the season). 2. flowers, blossoms. 3. youth, youthful period of life. açmak for trees to leaf out and bloom. ı başına vurmak 1. (for an older man) suddenly to start frisking about like a colt, (for an older woman) suddenly to start acting coquettish (said derogatorily). 2. (for someone) to dress as if it is summer. nezlesi hay fever. noktası the vernal equinox.
bahar
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
(a) spice.
baharat
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
,-tı spices.
baharatçı
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
spice-seller.
««
«
10
11
12
13
14
15
16
17
»
»»
Hidden div
Son Aranan Kelimeler
FENHAR
violon
MUTAASSIBANE
coxîn
aşama
gymnastique
anhydrase
TELEFFÜT
MÜSTETBEAT
dogmatîzm
antipatía
rasoir électrique
Çok Aranan Kelimeler
ılık (114501k)
çüş (79035k)
açık (64805k)
İNDÎ (53811k)
HÂDİS (45360k)
çatı (44595k)
balık (43835k)
hasır (39671k)
ırmak (37690k)
naşî (37469k)
necesen (35236k)
credit an amount to s.o.´s account (34100k)
Tüm sözlüklerde ara
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
Tüm sözlüklerde ara