arte
DESCARTES, Rene [1596-1650]:
(Sosyoloji Sözlüğü) :
Rönesans çığırının Fransa'daki temsilcisidir. R. Descartes, matematiğin bütün bilimlerde gerekli olduğunu belirtir. Akılcılık (rationalism) onun felsefesinin temel ilkesidir. (Bkz. Akılcılık)R. Descartes'in dşünce sisteminde metodik şüphe önemli biryere sahiptir. Metodsuz şüphe,kendiliğinden doğan şüphedir. Septik şüphe, bir maksada dayalıdır, tesadüfen ortaya çıkmaz. Şüphe etmek için şüpledir. Bu şüphe ilmî değildir. R. Rescartes'in savunduğu metodik şüphe, doğruyu bulmak için düşünerek ve istenerek şüphe etme halidir. Yani metodik şüphe gerçeğe varmanın bir aracıdır. O, bu prensibi "Düşünüyorum, o halde varım" sözüyle özetlemiştir.Metodik şüpheyi kullanarak, hata kaynaklarını dört kural halinde açıklamıştır.1. Açıklık Kuralı: Kesin olarak bilmediğimiz hiç bir şeyi doğru olarak kabul etmemek,2. Bölmü Kuralı: Çözmek istediğimiz zorlukları mümkün olduğu kadar kısımlara ayırmak, 3. Basitleştirme ve Sıralama Kuralı: Bilinmesi en kolay şeylerden başlayarak, yavaş yavaş en karmaşık olanlara kadar yükselmek için düşünceyi bir sıraya göre yürütmek, 4. Sayma (Kontrol) Kuralı: Önceki kurallara göre yapılan işlemleri gözden geçirmektir.R. Descartes'ın temel çalışması "Metodoloji Üzerine Görüşler" (Discourse on Method 1637)'dir.
KARTEZYEN ŞÜPHECİLİK[İng Cartesian Doubt]:
(Sosyoloji Sözlüğü) :
İnsanın zihnini yanıltan peşin hükümlerden kurtulması ve onları ayıklamaya çalışmasıdır. Descartes tarafından kullanılmıştır. (Bkz. Descartes) Durkheim de aynı medodu benimseyerek tabiî ilimlerde olduğu gibi, sosyolojide de önceden edinilmiş bütün fikirlerin atılması gerektiğini söyler. Le Play ise "İçtimaî reform" adlı eserinde, sosyal olayları incelemeye başlarken, ilk önce peşin hükümlerden kurtulmanın gerektiğini belirtir. Araştırıcı ancak bu zihnî hazırlıktan sonra, ilmî Reform" adlı eserinde, sosyal olayları incelemeye başlarken, ilk önce peşin hükümlerden kurtulmanın gerektiğini belirtir. Araştırıcı ancak bu zihnî hazırlıktan sonra, ilmî araştıraya girişebilir. (Fındıkoğlu, Z. F. 1961)
KARTEL
(Ekonomi Sözlüğü) :
Aynı üretim kolunda, iki veya daha fazla işletmenin aralarındaki rekabeti önlemek ve pazarda bir tekel oluşturmak amacıyla, hukuki ve ekonomik bağımsızlıklarını koruyarak meydana getirdikleri birlik. Kartelin amaçlarına ulaşabilmesi için; kartele az sayıda şirketin katılması ve rakip işletmelerin çok olmaması, rekabet konusu olan malın yakın ikamesinin olmaması, aynı mallar için maliyetlerin çok farklı olmaması başlıca koşullardır. Kartele giren bir firma, ortak bir fiyat ve üretim politikasını kabullenmek zorundadır. Buna göre kartelleri; satış şartlarını kontrol eden, ortak bir fiyat politikasının belirlenmesine dayanan, firmalarca üretilecek miktarların kota şeklinde belirlenmesini esas alan ve müşterilerin firmalarca paylaşılmasını öngörmek üzere başlıca 4 gruba ayırmak mümkündür.Tröstlerden farklı olarak, şirketlerin bağımsızlıklarını kaybetmemeleri yanında, birleşmenin geçici bir nitelik taşıdığı kartellere karşı tutum ülkeden ülkeye değişik olmakla birlikte, genellikle ihracat-ithalat kartelleri arasında, ilki kanunen kabul, hatta teşvik edilmesine rağmen, ikincisi yasaklanmaktadır. (Ayrıca bk. Tröst)
CARTEL
(Ekonomi Sözlüğü) :
KARTELTirketlerin hukuki varlıklarını korumak şartıyla ekonomik faaliyetlerdeki bağımsızlıklarını kaybetmeleridir.Kartel anlaşması yapan şirketler, tüzel kişiliklerini korudukları halde piyasayı etkilemek üzere anlaşma yaptıkları konularda artık bağımsız hareket imkanından yararlanamazlar.
GROSS BARTER TERMS OF TRADE
(Ekonomi Sözlüğü) :
GAYRİSAFİ DEĞİŞİM TİCARET HADLERİİthalat miktar endeksinin ihracat miktar endeksine olan oranıdır. Bu oranın artması bize daha çok ithalat yapılabileceğini göstermektedir.