asit


"asit" Kelimesi için arama sonuçları

Ekonomi Sözlüğü

BASİT FAİZ

(Ekonomi Sözlüğü) :
Belirli bir dönem için, belirli bir sermaye üzerinden hesaplanan faizdir. Yıllık, aylık ve günlük olarak hesaplanabilir.
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü

HAM ASİT HEMOLİZ TESTİ

(Tıp ve Hematoloji Sözlüğü) :
1937 yılında Thomas Hale Ham tarafından tanımlanmıştır. Paroksismal noktürnal hemoglobinüri (PNH) tanısında kullanılır. Testin prensibi PNH hastasının eritrositlerinin HCl asit ile titre edilerek Ph'sı 6.8'e inidirilmiş (asidifiye edilmiş) normal serum ile karşılaştığında lizis göstermesine dayanır. Hücre lizisi kompleman aktivasyonuna bağımlıdır ve kompleman inaktive edilirse lizis olmaz. Konjenital diseritropoetik anemilerde de Ham testi müspet çıkabilir. Hücre lizisi kompleman aktivasyonuna bağımlıdır ve kompleman inaktive edilirse lizis olmaz. Spesifik bir testtir, ancak sensitivitesi azdır.
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü

LEUCOVORİN (FOLİNİK ASİT) RESCUE

(Tıp ve Hematoloji Sözlüğü) :
Yüksek doz methotrexate (MTX) kullanılan durumlarda toksik etkilerin azaltılması amacıyla yapılan bir uygulama. MTX cycle spesifik bir ilaç olup dihidro folat redüktaz (DHFR) enzimini inhibe eder. DHFR enzimi dihidro folatı (FH2) tetrahidro folata (FH4) çevirir. DHFR inhibe edildiğinde hücrede FH4 düzeyi azalır. Bu azalma DNA sentezini bozar. MTX ile oluşan bu etki belirli bir süre sonra ortadan kaldırılırsa kemik iliği ve gastrointestinal sistem hücrelerine yönelik toksisite azaltılabilmektedir. MTX'ın toksik etkileri hem doza hem de hücrelerin bu ilaçla karşı karşıya kaldıkları süreye bağlıdır. Yüksek doz MTX verdikten bir süre sonra leucovorin (folinik asit) verildiğinde hücrede azalmış olan indirgenmiş folat düzeyleri artar. Leucovorinin rescue görevi sadece hücre içinde indirgenmiş folat artışına bağlı değildir. MTX'ın poliglutamat formlarının yarattığı yan etkileri de ortadan kaldırmaktadır. Rescue işleminde folik asit kullanımı bu amaç için yeterli olmaması nedeniyle kullanılmaz, folinik asit tercih edilir.
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü

NÜKLEİK ASİT

(Tıp ve Hematoloji Sözlüğü) :
Kimyasal olarak birbirine bağlanmış nükleotidlerden oluşan yapı. Nükleotidlerdeki şeker molekülü riboz ise oluşan nükleik asit RNA, şeker molekülü 2-deoxyriboz ise DNA'dır. Nükleotidlerin birbirine tutunmaları özellik gösterir. Nükleotiddeki pentozun 3' karbon (C) kısmındaki hydroxyl (OH) içeren uç ile fosfat (P) bulunan 5' ucu bağlanır. Bu bağlanmalarla oluşan nükleik asitin de baş kısmında 5' P ucu, sonunda da 3' OH ucu vardır. DNA'da olduğu gibi iki nükleik asit zinciri bulunan yapıların uçlarında 3' ve 5' uçlar birbiriyle karşılıklı gelirler.
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü

PLAZMASİTOM

(Tıp ve Hematoloji Sözlüğü) :
Lokal plazma hücresi tümörü. Multiple myelomada kemik iliğinin diffüz plazmosistozisi söz konusu iken, bazı olgularda kemik iliği dışında yerleşen lokalize lezyonlar olabilir ve soliter plazmositom olarak adlandırılır. Soliter plazmositomlar kemikte ya da kemik dışında yumuşak dokuda yerleşebilir. Yumuşak dokuda görülen ekstramedüller plazmositomlar en sık oro-nazofarengeal bölge submukozasında, nazal sinüsler ve AC'de yerleşir. Gastrointestinal kanal, gonadlar, lenf bezleri ve diğer doku ve organlarda da rastlanablir. Bu tümörlerin yaklaşık %25'inde M proteini saptanabilir. Ancak saptanan düzeyler MM olgularıyla karşılaştırıldığında kantitatif olarak daha düşük miktarlardadır. Soliter plazmositomlarda tek tanı yöntemi biyopsi ile plazma hücre infiltrasyonu gösteren bir tümör saptanmasıdır. Kemik iliği incelemesinde plazma hücresi oranı %5'in altındadır. Elektroforezde saptanan Ig artışının plazmositom ile ilişkisi olup olmadığı tartışılabilir. Plazma hücre tümörlerinde saptanan M proteini sıklıkla IgG veya IgA tipidir. Nadiren D veya çok çok nadire IgE tipi olabilir. IgM tipi M proteinleri daha farklı klinik özellikleri olan Waldenström makroglobulinemesinde görülür. Mamafih seyrek de olsa IgM tipi M proteini yapan myelomalar bildirilmiştir. Kemik yerleşimlilerin çoğu daha sonra MM'ya döner. Yumuşak doku yerleşimlilerde ise nadirdir.