prompt

Results for "prompt"

English - Turkish Dictionary

impromptu

 (English - Turkish Dictionary) :
s. (hazırlık yapılmadan) o anda yapılan, hazırlıksız; doğaçtan/irticalen yapılan. z. hazırlıksız olarak, hazırlıksız; doğaçtan, irticalen.
 English - Turkish Dictionary

prompt

 (English - Turkish Dictionary) :
s. 1. işlerini zamanında/gecikmeden/hemen yapan; dakik. 2. zamanında/gecikmeden/hemen yapılan. 3. çabuk, acele. 4. hazır. i. sahnede oyuncuya hatırlatılan söz. f. 1. -e yol açmak, -e sebep olmak: What prompted that question? O sorunun ardında ne var? 2. to (birini) (bir şey yapmaya) sevketmek/itmek/yöneltmek, (birinin) (bir şey yapmasına) yol açmak: His curiosity prompted him to open the red box. Merakı onu kırmızı kutuyu açmaya itti. What prompted you to go there? Seni oraya gitmeye iten neydi? 3. (birine) unuttuğu bir şeyi hatırlatmak; (birine) unuttuğu sözleri sufle etmek.
 English - Turkish Dictionary

prompter

 (English - Turkish Dictionary) :
i., tiy. suflör.
 English - Turkish Dictionary

promptly

 (English - Turkish Dictionary) :
z. 1. zamanında, vaktinde; gecikmeden; hemen. 2. (zaman için) tam: It ended promptly at ten. Tam onda bitti.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (155137k) Turkish - Germany Dict. çüş (92968k) Turkish - French Dict. açık (75867k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (67565k) Turkish - French Dict. ırmak (59003k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (54250k) Turkish - French Dict. çatı (54062k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (53335k) Turkish - French Dict. balık (51757k) Turkish - Germany Dict. hasır (48938k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (47789k) Turkish - Germany Dict. ılım (47729k)