smooth
smooth
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. pürüzsüz, düzgün, düz, yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan: smooth road düzgün yol. smooth skin pürüzsüz cilt. 2. içinde katı parçalar bulunmayan (sıvı). 3. rahat, sarsıntısız. 4. çalkantısız (deniz). 5. rahat, problemsiz, sorunsuz. 6. tadı hoş olan, acı/kekre olmayan (içki). 7. hoş fakat aldatıcı. 8. hoş tavırlarıyla insanları kandıran; cerbezeli. 9. çok hoş ve insanı rahatlatan. f. 1. düz bir hale getirmek, düzlemek, tesviye etmek; -in buruşukluklarını gidermek, düzeltmek: They´re smoothing the road. Yolu tesviye ediyorlar. Smooth that bedspread! O yatak örtüsünü düzelt! 2. over (bir şeyi) (bir yere) sürmek.
smooth away
(English - Turkish Dictionary) :
-i gidermek.
smooth down one´s hair
(English - Turkish Dictionary) :
saçlarını yatırmak.
smooth the way for s.o.
(English - Turkish Dictionary) :
k. dili birinin işini kolaylaştırmak.
smooth things over between
(English - Turkish Dictionary) :
(people) k. dili -in aralarını bulmak/düzeltmek; -i barıştırmak.