Toggle navigation
İletişim
Türkçe
Türkçe
İngilizce
Almanca
Fransızca
İspanyolca
İtalyanca
Azerice
İçinde geçer
İçinde geçer
Aynen
İle başlar
İle biter
SOZLUKLER
Ara..
SOZLUKLER
×
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
kalın
"kalın" Kelimesi için arama sonuçları
KALINLIK
(Meteoroloji Sözlüğü) :
(THICKNESS) [i]Belli bir yerde, belli basınç seviyeleri arasındaki jeopotansiyel yükseklik farkı. Atmosferin bir tabakasının kalınlığı, tabakanın tamamının ortalama sıcaklığı ile doğru orantılıdır. Meteorolojide daha çok 1000 ile 500 mb. arasındaki jeopotansiyel yükseklik farkı kalınlık değeri olarak alınır. 1000-500 mb. kalınlık değerleri ile atmosferin alt tabakalarındaki sıcaklık profilleri arasında fark olabilir. Bunun nedeni de üst tabakalarda gerçekleşen hava olaylarıdır. ÖrneğinEğer alt tabakalar ısınırken üst tabakalar soğuyorsa, şu veya bu şekilde ortalama sıcaklık ve kalınlık aynı kalacaktır. Güneşli bir günde de durum aynı olacaktır. Kalınlık haritası yüksek ve alçak basınç alanlarının daha sağlıklı bir biçimde belirlenmesi için gereklidir çünkü alçak basınç alanlarında tabakanın kalınlığı daha fazla, yüksek basınç alanlarında ise daha azdır.
KAR KALINLIĞI
(Meteoroloji Sözlüğü) :
(SNOW DEPTH) [i]Yeni yağan ve eski karla birlikte yeni yağan karın ölçülen yüksekliği.
kalın
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
1. thick. 2. slang rich, wealthy, in the money, well-off, well-fixed. 3. back (vowel). kafalı thickheaded, stupid. ses deep voice. ünlü phonetics back vowel.
kalın
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
prov. present given by the bridegroom to the bride.
kalınbağırsak
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
anat. the large intestine. yangısı path. colitis.
««
«
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
»
»»
Hidden div
Son Aranan Kelimeler
kementlemek
MEMERR
FAHHAR
CEDİT
coronel
paradoks
kalın
emulsion
TELHBÂR
liegen
anlatım
teessüf
Çok Aranan Kelimeler
ılık (181086k)
çüş (94997k)
açık (78121k)
İNDÎ (70122k)
ırmak (67988k)
naşî (55959k)
çatı (55603k)
HÂDİS (54969k)
balık (53030k)
ılım (51579k)
hasır (51147k)
rêsî (50980k)
Tüm sözlüklerde ara
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
Tüm sözlüklerde ara