SİD(E)
FÂSİD(E)
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bozguncu. * Doğru olmayan. Bozuk. Müfsid. * Yanlış olan. * Fık: Aslen sahih olup, vasfen sahih olmayan. Yani, kendi nefsinde meşru' iken gayr-i meşru' bir şeye yakınlığı sebebiyle meşru'iyyetten çıkan şeydir. İbadet hususunda fâsid ile bâtıl aynı şeydir. Meçhul bir şeyi satmak gibi. (Bak: Bâtıl)
MÜTEHAŞŞİD(E)
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Mütehaşşidîn) Yardım için koşuşup toplanan, biriken, yığılan.
NAŞİD(E)
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Neşide. den) Şiir söyleyen, şiir okuyan, şiir yazan.
RAŞİD(E)
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Rüşd. den) Hak dinini kabul eden, doğruya giden, rüşde erişmiş olan. * Akıllı.
REŞİD(E)
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Doğru yolda giden, hak yolunda olan. * Akıllı, iyi davranan. Ergin, olgun. * Büluğ çağına girmiş kimse. * Doğru yola sevkeden, hayra delâlet eden. * Fık: Malını muhafaza hususunda aklı eren, istediği gibi meşru yolda sarfedebilen kimse.