Biçimcilik.
Biçimcilik.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Şekliyye, Fr. Formalisme, Al. Formalismus, İng. Formalism, İt. Formalismo). Biçimi özden üstün tutan ve parçanın bilgisine karşı bütünsel biçimin bilgisini temel yapan öğretilerin genel adı... Biçimcilik, Aristoteles'in biçimciliğinden Kant'ın törebilimsel biçimcliğine, her türlü soyut sanat akımlarından ruhbilim gesaltçılığına ve dilbilim strüktüralizmine, Hilbert matematiğine kadar çeşitli alanlardaki biçim anlayışlarını ve savlarını adlandırır. Tümünün ortak niteliği idealist oluşlarıdır. Pratikten ve nesnel gerçeklikten kopmuş, sırf düşünceye ve insanın ruhsal yanına dayanan bütün bu öğretiler ve akımlar metafizik düşünce sisteminin ürünüdürler. Diyalektik felsefe ne biçimin öze, ne de özün biçime üstün tutulamayacağını; biçimle özün ancak karşılıklı ilişkileri içinde anlamlı bulunduklarını tanıtlamıştır. bkz. Biçim, Aristoculuk, Biçimsel Ruhbilim, Mantık, Biçcim ve Öz.
Eşbiçimcilik.
(Philosophical Dictionary) :
(Fr. Isomorphisme). Gerçeğin, birbirinden ayrı ve çeşitli bölgelerinde, yanı olabilen biçimlerin varlığını ileri süren öğreti... eşbiçimcilik (izomorfizm) birbirinden ayrı alanlarda gerçekleşen ve birbiren indirgenemeyen aynılıktaki genelliği dilegetirir. Eşbiçimcilik, bir biçimi öbür biçime indirgemez; tersine, hem birine hem ötekine uygun gelen genel biçimin ya da bu biçimlerdeki genelliğin varlığı üstünde durur. Örneğin bir deoğasal biçimi renkler ve çizgilerle meydana getiren resim sanatçısının elde ettiği yapı, doğasal biçimin ya da bu biçimlerdeki genelliğin varlığı üstün durur. Örneğin bir doğasal biçimi renkler ve çizgilerle meydana getiren resim sanatçısının elde ettiği yapı, doğasal yapıdan farklı olarak, bu genelliği dilegetirir. Dalındaki elma ile resim tablosundaki elma aynı değildir ve büsbütün başka alanlarda gerçekleşmişlerdir, ama bir bakıma da aynıdırlar ve tablodaki elmanın daldaki elma olduğunu hemen tanırız. İşte bu aynı olmayan aynılık, her iki biçimdeki ortak genelliği verir. Sanat yapıtı ancak tasarlanabilir, doğasal yapıya indirgenemez. Bunun içindirki bir sanat yapıtı, doğrudan doğruya doğasal yapıdan değil, başka bir sanat yapıtından esinlenir. Bunun gibi doğasal olayların yapılarıyle kültür olaylarının yapılarıda birbirlerine indirgenemezler.Cl. Levi Strauss'ın dediğine göre, "Hiç bir gerçek inceleme, doğa olaylarıyle kültür olayları arasındaki geçişin sezilmesini gerçekleştiremez".
İnsanbiçimcilik.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Müşebbihe mezhebi, Fr. Anthropomorphisme, Al. Anthropomorphismus, İng. Anthropomorphism, İt. Antropomorfismo). İnsan olmayan bütün varlıkları insanmışlar gibi tasarlama... İlkel insanlardan başlayan bu tasarım, önce cansızları canlı sanmakla belirmiştir. Daha sonra tanrılara, çeşitli mitolojilerde görüldüğü gibi, insan biçimi ve insan düşünceleri yakıştırılmıştır. Örneğin ilkçağ Yunan tanrıları insanlar gibi sevişirler, dövüşürler, kıskanırlar, yalan söylerler. İnsanbiçimciliğin dinlerin temel niteliği olduğunu ilk kavrayan Ksenofanes "Homeros ve Hesiodos ne kadar insansal ayıp varsa tanrılara verdiler. Eğer öküzlerin ve atların elleri olsaydı ve resim yapmasını da bilselerdi öküzler öküzlere, atlar atlara benzeyen tanrılar yapacaklardı ve onlara kendi biçimlerini vereceklerdi". der. bkz. İnsanbilim, İnsanbilimcilik.