Saltık.
Saltık.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Mutlak, Fr. Absolu, Al. Absolut, İng. Absolute, İt. Assoluto). Hiç bir ilişkiyi gerektirmeksizin kendiliğinden var olan... Nesneler arasındaki ilişkileri ve bağımlılığı dilegetiren ilişkin (göreli, bağıntılı, bağıl) deyimi karşılığında kullanılır. İlişkin deyiminin olduğu gibi saltık deyiminin de metafizik ve diyalektik anlamları başkadır. Hiç bir ilişkiyi gerektirmeksizin kendiliğinden var olan, sonsuzu, sınırsızı, ilksizi, değişmezi, bağımsızı dilegetiren saltık metafizikte yaratıcı özne'dir. Bu yaratıcı özne dinlerde tanrı ve çeşitli idealist öğretilerde tanrı niteliğinde yaratıcı bir güç (örneğin Fichte'de ben, Hegel'de evrensel ruh, Schopenhauer'de irade)tür. Bu metafizik anlam bilimldışıdır. Diyalektik anlam, çeşitli ilişkilerle değişen ve değişecek olduğundan ötürü de geçici olan ve bu yüzden temel olmayan ilişkin'in karşısında hiç bir ilişkiyi gerektirmeksizin kendiliğinden var olan ve bu yüzden de sürekli, sonsuz, sınırsız, değişmez, bağımsız ve bundan ötürü de temel olan'ı dilegetirir. Örneğin özdek bir bütün olarak saltık, ama onun sonsuz değişikliklerle beliren biçimleri ilişkindir. Demek ki her ilişkin saltıklığını da içerir ve içinde taşır. her oluşmada temel olan saltık bir yanla temel olmayan ilişkin bir yan vardır. Demek ki saltıkla ilişkin diyalektik bir rbağımlılık içindedir. Örneğin karşıtların birliği ilişkin, çatışmaları saltıktır. Bu demektir ki karşıtların birliği süreksiz, geçici ve temel olmayan bir belirtidir, karşıtların çatışmasıysa sürekli ve temel olandır. Çünkü doğasal, toplumsal, bilinçsel her olgu kendisinde var olan ilişkin karşıtlığının çelişme ve çatışmasıyle oluşur ve gelişir. Bu oluşma ve gelişme süreklidir, bu yüzden de temeldir. Karşıtların birliğiyse birbirine olan ilişkilerinden, birinin varlığı ötekinin varlığını da gerektirmesinden doğar; çelişme ve çatışmayla değişecek ve sürüp gitmeyecektir. bkz. İlişkin, İlişkincilik, Metafizik, Eytişim, Metafizik Yöntem, Eytişim Yöntemi, Bilgi, Saltık Gerçek, Saltık Hakikat, Saltık Düşüncecilik.