Toggle navigation
İletişim
Türkçe
Türkçe
İngilizce
Almanca
Fransızca
İspanyolca
İtalyanca
Azerice
İçinde geçer
İçinde geçer
Aynen
İle başlar
İle biter
SOZLUKLER
Ara..
SOZLUKLER
×
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
through
"through" Kelimesi için arama sonuçları
carry one through
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
(bir şey) birini başarılı bir sonuca ulaştırmak; (bir şey) birini ayakta tutmak: Her patience will carry her through. Sabrı sayesinde bu işi başarır.
carry s.t. through
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
bir şeyi yerine getirmek, gerçekten yapmak.
carry through
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
k. dili 1. (on) -i yerine getirmek; -i bitirmek: She carried through on her promise. Sözünü yerine getirdi. 2. (bir şeyin) sayesinde (bir işi) yapmak/başarmak: Their optimism will carry them through. İyimserlikleri sayesinde bu zor dönemi atlatacaklar. Two tons of wood are enough to carry us through the winter. Kışı geçirmek için iki ton odun yeter bize.
come through
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
gerekeni/beklenileni yapmak/becermek.
come through
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
k. dili 1. kendini göstermek, belli olmak. 2. kendinden bekleneni yapmak, başkalarını hayal kırıklığına uğratmamak. 3. (zor bir durumdan) sağ olarak çıkmak. 4. (bir haber) gelmek.
««
«
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
»
»»
Hidden div
Son Aranan Kelimeler
mücevher
unimportant
through
empirical functional
FIRTINA
TATARCIK
MÜTEFENNİN
MAHBUP
günah
unavoidable
koruk (ekşi üzüm)
Yeleneklik.
Çok Aranan Kelimeler
ılık (209653k)
çüş (97985k)
açık (81797k)
ırmak (73684k)
İNDÎ (72132k)
naşî (61709k)
çatı (60337k)
HÂDİS (58205k)
ılım (57252k)
balık (55811k)
hasır (54908k)
rêsî (54711k)
Tüm sözlüklerde ara
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
Tüm sözlüklerde ara