Toggle navigation
İletişim
Türkçe
Türkçe
İngilizce
Almanca
Fransızca
İspanyolca
İtalyanca
Azerice
İçinde geçer
İçinde geçer
Aynen
İle başlar
İle biter
SOZLUKLER
Ara..
SOZLUKLER
×
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
yılan
"yılan" Kelimesi için arama sonuçları
yılan
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
1. snake; serpent; viper. 2. snake in the grass, viper, malevolent and sneaky person. ın başı küçükken ezilir. proverb People or situations which are likely to become a danger or threat should be eliminated at an early stage. deliği snake´s burrow. gibi malevolent and sneaky (person). gibi sokmak /ı/ to hurt (someone´s) feelings deeply, wound (someone) deeply. gömleği/kavı slough, skin shed by a snake. hikâyesi problem that crops up intermittently without ever being resolved. kemiği misdeed or crime the memory of which is a constant torment to the person who did it. ın kuyruğuna basmak to anger someone who is malevolent and powerful. oynatma snake charming. sokması snakebite.
yılanbalığı
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
,-nı eel.
yılanbaşı
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
,-nı shell of a cowrie (used as a decoration on a horse´s harness).
yılancık
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
1. small snake. 2. erysipelas, St. Anthony´s fire.
yılancıl
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
sacred ibis.
««
«
3
4
5
6
7
8
9
»
»»
Hidden div
Son Aranan Kelimeler
FİTNE-CU
yılan
vagrant
stand still
OLİGOTROFİK GÖLLER
nasip olmak
ıkınmak
civil engineering
HAZER VE SEFER
çıplak
discerning
monolog
Çok Aranan Kelimeler
ılık (133534k)
çüş (90580k)
açık (72168k)
İNDÎ (60643k)
ırmak (53700k)
çatı (52318k)
HÂDİS (51460k)
naşî (50905k)
balık (50209k)
hasır (46194k)
rêsî (43325k)
ılım (42952k)
Tüm sözlüklerde ara
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
Tüm sözlüklerde ara