ÂLET
BÜRHAN-I RİSALET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Bak: Bürhan-ı nübüvvet)
CEHALET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bilmezlik, nâdanlık, ilimden ve her nevi müsbet mâlûmatdan habersiz olma. Cahillik.
CEZALET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Rekâketsiz ifade. * Güzellik. * Müdebbirlik, akıllılık. * Azim, büyük. * Edb: Kelimeler, ince veya sert söylenişlerine göre; elfâz-ı cezle veya elfâz-ı rakika diye ikiye ayrılır. Elfâz-ı cezle: Söylenişte tatlılığı bulunan veya heybet, ululuk, çarpışma, korkutma, yıldırma ifâde etmeğe uygun kelimeler olarak ayrılır. Celâdet, sadme, kazanfer, çekâçek, dırahşân gibi.. Bu çeşit kelimelerle, söylenen ve yazılan ifâdelerde cezâlet var, denir. (Edb. S.)
CEZALET-İ BEYANİYE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Beyan ilmine ait ve beyan sahasındaki cezâlet.
CEZALET-İ NAZMİYE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kur'an-ı Kerim'deki kelime ve harflerin harika bir ahenk ve münâsebet ile nazm ve tertibindeki cezâlet.