aman


"aman" Kelimesi için arama sonuçları

Osmanlıca - Türkçe Sözlük

EL-AMAN

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Meded, aman, imdâd (mânasına olup yardım ve şikâyet edâtı olarak kullanılır).
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

FASL-I ZAMANIN SAHİFE-İ SELÂSESİ

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman. * Asr-ı saadetten evvelki devir, Asr-ı saadet ve ondan sonraki zamanlar.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

FÎ-ZAMANİNA

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Devrimizde. Zamanımızda.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

Fİ AMAN-İLLAH

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Allahın muhafaza, siyânet ve hıfzında.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

FİTNE-İ ÂHİRZAMAN

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Âhirzamandaki fitne. Deccal fitnesi.(Rivayette var ki: "Fitne-i âhirzaman o kadar dehşetlidir ki, kimse nefsine hâkim olmaz. " Bunun için binüçyüz sene zarfında emr-i Peygamberîyle bütün ümmet o fitneden istiaze etmiş, azâb-ı kabirden sonra $ vird-i ümmet olmuş. Allahu a'lem bissavab, bunun bir te'vili şudur ki: O fitneler nefisleri kendilerine çeker, meftun eder. İnsanlar ihtiyarlarıyla, belki zevkle irtikâb ederler. Meselâ: Rusya'da hamamlarda, kadın erkek beraber çıplak girerler ve kadın kendi güzelliklerini göstermeğe fıtraten çok meyyal olmasından seve seve o fitneye atılır, baştan çıkar ve fıtraten cemalperest erkekler dahi, nefsine mağlup olup o ateşe sarhoşane bir sürur ile düşer, yanar. İşte dans ve tiyatro gibi o zamanın lehviyatları ve kebâirleri ve bid'aları, birer câzibedarlık ile pervane gibi nefisperestleri etrafına toplar, sersem eder. Yoksa cebr-i mutlak ile olsa ihtiyar kalmaz, günah dahi olmaz. ş.)