Toggle navigation
İletişim
Türkçe
Türkçe
İngilizce
Almanca
Fransızca
İspanyolca
İtalyanca
Azerice
İçinde geçer
İçinde geçer
Aynen
İle başlar
İle biter
SOZLUKLER
Ara..
SOZLUKLER
×
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
care
"care" Kelimesi için arama sonuçları
be scared
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
(of) (-den) korkmak: I´m scared of spiders. Örümceklerden korkuyorum.
care
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
i. 1. dert, kaygı, tasa. 2. bakım: He´s in intensive care. O yoğun bakımda. He left him in his sister´s care. Onu kız kardeşine emanet etti. 3. dikkat; özen, itina. f. 1. umurunda olmak, umursamak: I don´t care whether she comes or not. Onun gelip gelmemesi umurumda değil. I could care less! Bana ne! 2. istemek: Would you care to take a stroll? Yürüyüşe çıkmak ister misiniz?
care for
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
1. -e bakmak: Who will care for us in our old age? Yaşlılığımızda bize kim bakacak? 2. istemek: Would you care for some tea? Çay içmek ister misiniz? 3. -i sevmek, -den hoşlanmak: I don´t care for that sort of music. O tür müzikten hoşlanmam. (in)
care of
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
eliyle: Write me care of Cengiz Göksel. Bana mektup postaladığında zarftaki ismimin altına Cengiz Göksel eliyle diye yaz.
careen
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
f. 1. (motorlu araç) bir yandan bir yana hafifçe sallanarak gitmek/ilerlemek. 2. (hızla giderken) bir yana yatmak. 3. den. karina etmek, karinaya basmak. 4. den. kalafat etmek, kalafatlamak. 5. (gemi) yan yatmak.
««
«
1
2
3
4
5
6
7
»
»»
Hidden div
Son Aranan Kelimeler
marine
ılık
childbirth
MÜTENASIK(A)
alkolik
Ariusçuluk.
presentimiento
beneficent
panorama
imkân
NASİK
archbishop
Çok Aranan Kelimeler
ılık (184412k)
çüş (95394k)
açık (78501k)
İNDÎ (70422k)
ırmak (69132k)
naşî (56830k)
çatı (55850k)
HÂDİS (55395k)
balık (53345k)
ılım (51925k)
hasır (51603k)
rêsî (51400k)
Tüm sözlüklerde ara
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
Tüm sözlüklerde ara