eser

Risultati per "eser"

Dizionario Inglese - Turco

reservation

 (Dizionario Inglese - Turco) :
i. 1. yer ayırtma, rezervasyon: Did you make a reservation at this hotel? Bu otelde rezervasyon yaptırmış mıydınız? 2. tereddüt; kuşku, şüphe: I have some reservations about this plan. Bu planla ilgili bazı kuşkularım var. 3. huk. ihtiraz kaydı. 4. Kızılderililer için ayrılmış arazi.
Dizionario Inglese - Turco

reserve

 (Dizionario Inglese - Turco) :
f. 1. ayırtmak: I reserved a table for four at the restaurant. Lokantada dört kişilik bir masa ayırttım. 2. saklamak, ayırmak: I will reserve this book for you until tomorrow. Bu kitabı sizin için yarına kadar saklayacağım. 3. ertelemek: She will reserve her decision until after the meeting next week. Kararını gelecek haftaki toplantıdan sonraya erteledi. i. 1. ihtiyat olarak saklanan şey, yedek. 2. ağız sıkılığı. 3. spor yedek oyuncu.
 Dizionario Inglese - Turco

reserve judgment

 (Dizionario Inglese - Turco) :
hüküm vermeyi uzatmak.
Dizionario Inglese - Turco

reserve officer

 (Dizionario Inglese - Turco) :
yedek subay.
Dizionario Inglese - Turco

reserved

 (Dizionario Inglese - Turco) :
s. 1. ayrılmış, saklanılmış. 2. rezerve edilmiş. 3. ağzı sıkı.
Ricerche per parole chiave Turkish - French Dict. ılık (136353k) Turkish - Germany Dict. çüş (91470k) Turkish - French Dict. açık (73263k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (62118k) Turkish - French Dict. ırmak (54244k) Turkish - French Dict. çatı (52595k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (51729k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (51523k) Turkish - French Dict. balık (50584k) Turkish - Germany Dict. hasır (46882k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (44105k) Turkish - Germany Dict. ılım (43696k)