HÂDİS
EHÂDÎS
(İslami Terimler Sözlüğü) :
Hadîs-i şerîfler. Peygamber efendimizin mübârek sözleri, işleri ve görüp de bir şeydemedikleri, mâni olmadıkları şeyler. Hadîs'in çokluk şeklidir. (Bkz. Hadîs)
GADÎR-İ HUM HADÎSİ
(İslami Terimler Sözlüğü) :
Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem Mekke-i mükerremeden Medîne-imünevvereye giden yol üzerindeki Gadîr-i Hum denilen vâdide buyurduğu hadîs-i şerîf.Peygamber efendimiz Hudeybiye andlaşması veya Vedâ haccı dönüşünde Eshâb-ı kirâmla(arkadaşlarıyla) birlikte Gadîr-i Hum denilen mevkiye geldiklerinde istirâhat edip, namazkıldıktan sonra hutbe okudu ve; "Ben de insanım. Bir gün ecelim gelecek. Size Allah'ınkitâbını (Kur'ân-ı kerîm) v e Ehl-i Beytimi (ev halkımı) bırakıyorum. Kur'ân-ı kerîmingösterdiği yola sarılınız! Ehl-i Beytimin kıymetini biliniz" buyurdu. "Ey insanlar! Siz neüzerine şehâdet edersiniz?" diye sordu. "Allahü teâlâdan başka ilâh bulunmadığına,Muhammed aleyhisselâmın da Allah'ın kulu ve Resûlü olduğuna şehâdet ederiz" dediler.Peygamber efendimiz; "Sizin velîniz kimdir?" diye sorunca; "Bizim velîmiz Allahü teâlâ veResûlüdür" dediler. Peygamber efendimiz; "Ey insanlar! Ben size kendi cânınızdan evlâdeğil miyim" diye sorunca; "Evet yâ Resûlallah!" dediler. Bunun üzerine Peygamberefendimiz; "Ben kimin mevlâsı isem, Ali de onun mevlâsıdır (beni seven ve yardımcı bilenkimse, Ali'yi de yardımcı bilsin) . Allah'ım ona dost olana dost, düşman olana düşman ol.Ona yardım edene yardım et!" buyurarak duâ etti. Peygamber efendimiz Gadîr-i Hummevkiinde buyurduğu için, Gadîr-i Hum hadîsi denildi. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim, Ahmedbin Hanbel)Hazret-i Ali'yi seviyoruz deyip, Eshâb-ı kirâmın geri kalanına söğen kimseler, Gadîr-i Humhadîsini ileri sürerek halîfeliğin hazret-i Ali'nin hakkı olduğunu, Ebû Bekr, Ömer ve Osman(r.anhüm) tarafından haksızlıkla gasb edildiğini ileri sürmeleri do ğru değildir. (Abdullah-ıSüveydî)
HADÎS
(İslami Terimler Sözlüğü) :
Peygamber efendimizin mübârek sözleri, işleri ve görüp de mani olmadıkları şeyler.Uydurduğu bir süzü, hadîs olarak söyleyen kimse, Cehennem'de azâb görecektir.(Hadîs-i şerîf-Buhârî)Hadîs-i şerîfleri, sahîh (doğru) veya bozuk olduğunu bilmeden söylemek, sahîh olsa bile,günâh olur. Böyle kimsenin hadîs-i şerîf okuması câiz olmaz. Hadîs kitablarından hadîsnakletmek için hadîs âlimlerinden icâzet (diploma) almış olmak lâzımdır. (Muhammed Hâdimî)İmâm-ı Buhârî'nin rivâyet ettiği (naklettiği, bildirdiği) bir hadîs-i şerîfte şöyle buyruldu:İçinizde en sevdiğim kimse, huyu en güzel olandır.Bir kimse ki, Kur'ândan, hadîsten anlamaz,Cevâb vermemek gibi, ona cevâb bulunmaz.(Şeyh Sa'dî)
Hadîs Âlimi
(İslami Terimler Sözlüğü) :
Hadîs-i şerîf sahasında mütehassıs kimse.
Hadîs İmâmı
(İslami Terimler Sözlüğü) :
Üç yüz binden çok hadîs-i şerîfi, râvîleri (rivâyet edenleri, nakledenleri) ile birlikte bilenbüyük hadis âlimi. Buna, hadîs müctehidi de denir.Hadîs imâmlarının en büyüklerinden olan İmâm-ı Buhârî'nin rivâyet ettiği (naklettiği) birhadîs-i şerîf şöyledir:Müslüman, müslümanın (din) kardeşidir. Müslüman, kardeşine zulmetmez ve onudüşman eline vermez (himâye eder, korur). Her kim müslüman kardeşinin yardımındabulunur ve onun ihtiyâcını te'min ederse, Allah da ona yardım eder. Her kim, birmüslümanın sıkıntılarından birini giderirse, cenâb-ı Hak buna mukâbil (karşılık), ondankıyâmet sıkıntılarından birini giderir. Her kim, bir müslümanın aybını (kusûrunu) örterseAllahü teâlâ âhirette onun (kusur) ve kabâhatlerini örter.Hadîs imâmlarından İmâm-ı Müslim'in rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîf ise şöyledir:Herhangi bir müslümanın başına; yorgunluk, hastalık, düşünce, keder, acı, diken batmasınakadar, her ne gelirse, Allahü teâlâ bunları; o müslümanın hatâlarına keffâret kılar.