DÂVÛD ALEYHİSSELÂM
DÂVÛD ALEYHİSSELÂM
(İslami Terminlər Lüğəti) :
Kur'ân-ı kerîmde adı geçen ve İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Hempeygamber, hem sultân yâni hükümdâr idi. Soyu Yâkûb aleyhisselâmın Yehûda adlı oğlunaulaşır. Süleymân aleyhisselâmın babasıdır. Kudüs'te doğdu. Orada yaşadı ve orada vefâ t etti.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Dâvûd'a Zebûr'u verdik. (İsrâ sûresi: 55)İnsanın yediklerinin en hayırlısı, iyisi, bileği ile kazanıp yediğidir. Allahü teâlânınpeygamberi Dâvûd (aleyhisselâm) , elinin emeği ile kazanıp yerdi. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâmdan sonra, İsrâiloğullarına bir çok peygamber gönderdi. Bupeygamberler insanları Tevrât'ın hükümleriyle amel etmeye dâvet etti. Fakat zaman geçtikçeazgınlaşan İsrâiloğulları, Tevrât'ın hükümlerini değiştirdiler, peygam berlerini dinlemediler veahlâkları tamâmen bozuldu. Allahü teâlâ Amâlika kavmi hükümdârı Câlût'u onların başına belâolarak gönderdi. Câlût İsrâiloğullarını vatanlarından sürüp çıkardı. Daha sonra, Tâlût isimli birhükümdâr gelerek memleket işlerini ve orduyu düzene koydu. Câlût'un üzerine yürüdü.Tâlût'un ordusunda bulunan ve henüz genç yaşta olan Dâvûd aleyhisselâm Câlût'u öldürdü.Tâlût'un ölümünden sonra, İsrâiloğullarının hükümdârı oldu. Bir müddet sonraAllahü teâlâ onuİsrâiloğullarına peygamber olarak gönderdi. Kendisine İbrânî dilinde olan Zebûr kitâbı verildi.Hem peygamber, hem sultan yâni hükümdâr idi.İnsanları Allahü teâlânın dînine dâvet etti ve adâletle hükmetti. Kudüs'te Mescid-i Aksâ adıile Kur'ân-ı kerîmde bildirilen büyük bir mescidin inşâsını başlattı. Mescidin yapılıp bitirilmesiişini oğlu Süleymân aleyhisselâma vasiyyet ederek, yüz yaşında âhirete göçtü.Allahü teâlâ dağları, taşları, kuşları onun emrine vermişti. Yanık sesiyle Zebûr'u okumayabaşladığı zaman, kuşlar havâdan ağaçlara iner, hep birlikte, okunan Zebûr'u tekrar ederlerdi.Allahü teâlâ Dâvûd aleyhisselâma, demiri ateşe sokmadan ve dövmeden istediği şekliverebilme mûcizesi vermişdi. Demirden zırh yapar elinin emeğiyle geçinir, devlet hazînesindenbir şey almazdı. Yırtıcı hayvanlar, hazret-i Dâvûd'un huzûruna gelip, ona tam bir bağlılıklahizmet ederlerdi. Dâvûd aleyhisselâm her işinde Allahü teâlânın rızâsını gözetir, çok ağlar, çokibâdet ederdi. Bir gün oruç tutar, bir gün iftâr ederdi. Gecenin ancak üçte bir kısmında uyur,geri kalan vakitlerini ibâdet ile geçirirdi. (Nişancızâde Muhammed Efendi, Taberî)