sosyal
SOSYAL ÇÖZÜLME [İng. social Disintegration]:
(Sosiologiya Sözlüğü) :
Toplumdaki sosyal gruplar arasındaki, sosyal mesafenin toplumun işleyen bütününü aksatmasıdır.Sosyal çözülme, fertlerin ve sosyal grupların dünya görüşleri arasındaki farkların milli kültürden azami seviyede sapma göstermesidir.Bir başka ifade ile, bir toplumda maddî ve manevî kültür unsurlarının anlamlı, fonksiyonel olarak sistemi işletecek tarzda birbirlerini tamamlayamamalarıdır. (Bkz. Maddî Kültür, Manevî Kültür)Sosyal çözülme bütünleme gibi bir değime halidir. Ancak, bu değişme ilerleme değil gerileme sayılır.Sosyal bütünleşme ile çözülme halini birbirine zıt değişmeler olarak anlayan durkheim, çözelmeyi "anomi" olarak da düşünmektedir. (Bkz. Durkhem, E., Anomi)Çözülmeyi doğuran faktörler arasında sosyal ilişkiler de karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü ve içten bağlılığın zayıflaması, ailenin yıpranması, anadilin nesiller arasında kültürde köprü rolünden uzaklaşması, mutabakat eksikliği, din ve mezhep anlaşmazlıkları, eğitim ve öğretimin milli olmaktan çıkıı, demokrasiye geçmemek,demokrasinin sınırsız özgürlük ve kuralsızlık olarak anlaşılması, halaydın ikilemenin şiddetlenmesi, toluma mensup olma şuurunun zayıflaması, ekonomik istikrarsızlık, can ve mal güvenliğinin zedelenmesi, hukuk devleti anlayışından sistemli sapmalar, milli eğitim ve kültürpolitikalarında belirsizlik, değişen sosyal yapıya uygun kurumlaşma yetersizliği, yeni sosyal dengelerinin kurulamaması, geleneksel yapı ile modern sektörler arasında denge ve uyum sağlanamaması.. (Erkal, M. E, 1993, Mayo, E., 1975, Eröz M., 1972, Ülgener, S.F., 1981)
SOSYAL DAVRANIŞ [İng. Social Attitude]:
(Sosiologiya Sözlüğü) :
Bir toplumda alışkanlık haline gelen bütün eylemleri ifade eden bir kavramdır. Psikolojinin temel konusunu oluşturan insan davranışlarının en önemli özelliklerinden birisi, bunların çok sebepli ve karmaşık oluşudur. Davranışlar üzerinde dış etkiler olduğu gibi içten gelen bir çok faktör de rol oynar.Davranışlar, değerlerin şekil almasıdır. Bunların büyük kısmı sosyal çevreden etkilenir.
SOSYAL DAYANIŞMA [İng. Social Solidarity]:
(Sosiologiya Sözlüğü) :
Bir topluluğun içten birbirine bağlı olarak devamı demektir. Dayanışma topluluğun bütünleşme derecesine göre değiebilir. Dayanışma, sosyallemenin bir göstergesi olarak da kabul edilmektedir. Dayanışma eksikliği sosyalleşememenin de bir çeşididir. İlkel topluluklardan modern toplumlara kadar dayanışmaya rastlanabilmektedir. İlkel topluluklarda akrabalık ve kanbağına göre şekillenen dayanışma, Modern toplumlarda akrabalık ve kanbağını aşarak bir topluma mensup alma ve belirli hak ve sorumlulukları yerine getirebilmekle ve ölçülmektedir. Dayanışma özerinde bir çok düşünür durmuş, bunlardan E. Durkheim, mekanik ve organik dayanışma şekillerden bahsetmiştir. (Bkz. Durkheim, E., Organik Dayanışma, Mekanik Dayanışma)
SOSYAL DEĞİŞME [İng. Social Change]:
(Sosiologiya Sözlüğü) :
Sosyal yapıdaki zamanla ortaya çıkan değişik yöndeki farklılaşmalardır.Değişmenin olmadığı bir insan topluluğunu düşünmek zordur. Ancak, sosyal değişme insanlık tarihinde bazen yavaş, bazen de hızlı ortaya çıkmaktadır. Yirmici Yüzyıl hızlı sosyal değişmelerin ortaya çıktığı bir dönem olmuştur.Değişme, toplumun kültürel değerlerinden , fizikî yapı özelliklerin (yerleşme, barınma ve konut) ve sosyal tabakalaşmasında zamanla görülen farklılamadır. Bu farklılaşmada bize nüfus bir çok veri sağlayabilir. Nüfus üzerine yapılan araştırmalar farklı açılardan yapıyı ortaya koyduğu gibi, belirli zaman aralıklarıyla yapılan karşılaştırmalar bize değişme eğilimini verir. Değişme, maddi kültür unsurlarında daha hızlı görülmekle beraber, sosyal ilişkilerde, değer hükümlerinde ve toplumu işleten müesseselerde de görülebilir.Aslında, kavram olarak sosyal değişme bir değer hükmü taşımaz. Müspet sosyal değişmelerde bahsedilebileceği gibi, menfi değişmelerden de söz edilebilir. Değişme sadece değişme olduğu için kabul edilebilcek bir süreç değildir. (Bkz.Muhafazakârlık ve Kültür) Değime toplumları daha fazla sosyal bütünleşmeye, orta sınıflama sürecine ve iktisadi refaha yönlendirebiliyorsa olumlu sayılabilir.Sosyal değime üzerinde kitle haberleme araçları ve ulaştırma ağındaki önemli yenilikler tesirli olmaktadır. Determinist yaklaşımlarla veya çeşitli varsayımlarla insanlık tarihindeki değişmeleri değerlendirmek çok kere yanıltıcı olmaktadır. Değişmelerin farklı çağlara ve toplumlara göre itibarî olduğu söylenebilir.Sosyal değişme modelleri arasında evrimci model( sosyal değişmeyi daha ziyade doğrusal tesirlerle açıklayan model), devri-dalgalı değime modeli (birbirine zıt veya farlı yönlerde inişli-çıkışlı değime modeli), yapısal-fonksiyonel model (yapıyı ve yapıyı oluşturan farklı fonsiyonlara sahip unsurlar arasındaki etkileşimden doğan değişme), çatışmalı model (iki sınıflı marksist çatışma modellerinden menfaat çatışmalarınave çatışmaların kurumlaştırılması, çatıma ve istikrarın birbirini tamamlayıcı olduğu tezlerine kadar) yer almaktadır.Sosyal değişmeye tesir eden faktörler arasında fizikî çevre, biyolojik faktör,teknoloji faktörü ve kültür faktörü sayılabilir.Sosyal değişme tipleri de ikiye ayrılmaktadır: Kendiliğinden (organik) sosyal değişmeler. Bu değişmeler toplumun iç dinamiklerinin tesiri ile ortaya çıkarlar. Mekanik ve zorlayıcı değişmeler. Bu değişmeler toplumun iç dinamiklerinin tesiri ile ortaya çıkarlar. Mekanik ve zorlayıcı değişmeler (değiştirmeler). Bu çeşit değişmeler ise tepeden tanzim edici değişmelerdir.Sosyal değişmeye tesir eden fakrtörler ve faktör paketi de çağdaş çağa ve toplumlara göre farklılıklar göstermiştir.Son yarım asrı dikkat çeken bazı değişme örnekleri arasında; enerji kaynaklarının değişmesi, antibiyotik ve tiptaki gelişmeler, hava taşımacılğı, havalandırma, siyah beyaz ve renkil TV, telekonferans, uydu yayıncılığı, fotokopi, bilgisayar ve belgegeçer, (faks), deterjanlar, dondurulmuş yiyecekler, süpermarketler, sentetik ürünler, elektronik mutfak araçları, bez yerine kağıt kullanımı, çever sorunları, globalleşme kredi kartları yer almaktadır.
SOSYAL DENGE [İngi. Social Equilibrium]:
(Sosiologiya Sözlüğü) :
İçtimaî denge olarak da ele lanabilir. Bir toplumun sosyal sistemini işleten ve tamamlayan farklı kesimlerde büyük ölçüde ortaya çıkan ve sosyal bütünleşmeye yol açan geniş bir mutabakat alanıdır. Sosyal dengelere varış, demokratik çatışma, uzlaşma ve uyum süreçlerini kapsamaktadır.V. Pareto'ya, gere, her bir sosyal sistem denge halindedir veya ereç dengeye varır. Değişme, istikrar ve dengelere varış tabii bir gelişmedir.Sosyal dengeye yapısal-fonksiyonel model açısından toplumun sosyal yapısına eğilen sosyologlar da temas etmişlerdir. (Bkz. sosyal değime, Merton, R.K., parsons, T.)