through


Resultados para "through"

Inglés - diccionario turco

thread one´s way through

(Inglés - diccionario turco) :
(bir yerden) zorla/dikkatle geçmek.
Inglés - diccionario turco

through

(Inglés - diccionario turco) :
edat 1. -den, içinden, bir yanından öbür yanına: She walked through the building. Binanın içinden yürüdü. He came in through the chimney. Bacadan içeriye girdi. 2. arasından: I peered out through the leaves but could see nothing. Yaprakların arasından dışarıya baktım fakat hiçbir şey göremedim. 3. aracılığıyla, vasıtasıyla: I purchased it through a real estate agent. Bir emlakçı vasıtasıyla aldım onu. He spoke through an interpreter. Tercüman aracılığıyla konuştu. 4. yüzünden; sayesinde: It was through no fault of yours. Sizin yüzünüzden değildi. They got this place through hard work. Çok çalışarak buraya sahip oldular. 5. boyunca: He studied German all through the summer. Bütün yaz boyunca Almanca çalıştı. 6. (bir öğenin) içinden: He could fly through the air. Havada uçabilirdi. 7. arasında: I found this while I was looking through some old letters. Bazı eski mektuplara göz atarken bunu buldum. 8.-den -in sonuna kadar: We´re open from nine to six Monday through Saturday. Pazartesi ile Pazar günleri arasında saat dokuzdan altıya kadar açığız. 9. (bir gürültünün) arasında, (bir gürültüye) rağmen: He could hear her voice through the roar of the waterfall. Çağlayanın gürültüsü arasında onun sesini duyabiliyordu.
Inglés - diccionario turco

through and through

(Inglés - diccionario turco) :
1. baştan aşağı, tepeden tırnağa; sapına kadar: He´s a monarchist through and through. Sapına kadar monarşist o. 2. tamamen: We were drenched through and through. İliklerimize kadar ıslandık.
Inglés - diccionario turco

through the agency of

(Inglés - diccionario turco) :
aracılığıyla, vasıtasıyla.
Inglés - diccionario turco

through the medium of

(Inglés - diccionario turco) :
aracılığıyla, vasıtasıyla.