ÜLFET


Résultats pour "ÜLFET"

Ottoman - Dictionnaire turc

ÜLFET

(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Alışma, alışkanlık. Birisiyle münasebette bulunmak. Ünsiyet. Ahbablık, dostluk. Huy etme. Görüşme, konuşma.(İnsanları fikren dalâlete atan sebeblerden biri; ülfeti, ilim telâkki etmeleridir. Yâni me'lufları olan şeyleri kendilerince mâlum bilirler. Hattâ ülfet dolayısıyla âdiyata teemmül edip ehemmiyet vermezler. Halbuki ülfetlerinden dolayı mâlum zannettikleri o âdi şeyler birer hârika ve birer mu'cize-i kudret oldukları halde, ülfet sâikasiyle onları teemmüle, dikkate almıyorlar; ta onların fevkinde olan tecelliyat-ı seyyâleye im'an-ı nazar edebilsinler. Bunların meseli deniz kenarında durup, denizin içerisindeki hayvanata ve sâir garip halâtına bakmıyarak yalnız rüzgâr ile husule gelen dalgalara ve şemsin şuâatından peyda olan parıltısına dikkat etmekle Mâlik-ül Bihâr olan Allah'ın azametine delil getiren adamın meseli gibidir.İ'lem Eyyühel-Aziz! İnsanların arza âit mâlumat ve müsellemat-ı bedihiyatları ülfete mebnidir. Ülfet ise, cehl-i mürekkeb üstüne serilmiş bir perdedir. Hakikate bakılırsa zannettikleri ilim, cehildir. Bu sırra binaendir ki, Kur'an, âyetleriyle insanların nazarını me'lufatları olan şeylere çeviriyor. Âyetler, necimler gibi ülfet perdesini deler atar. İnsanın kulağından tutar, başını eğdirir. O ülfetin altındaki havârik-ul-âdât mu'cizeleri o âdiyat içerisinde gösterir. M.N.) (Bak: Tefekkür)
Ottoman - Dictionnaire turc

ÜLFETGER

(Ottoman - Dictionnaire turc) :
f. Ülfet eden. Ülfet edici.
Ottoman - Dictionnaire turc

ZÜLFET

(Ottoman - Dictionnaire turc) :
Yakınlık.
Glossaire islamique

ÜLFET

(Glossaire islamique) :
Bir topluluğun din ve dünyâ düşüncelerinde inançlarında birbirlerine uygun olmaları.Dostluk, yakınlık kurmak, kaynaşmak.Allahü teâlâya en sevimli olanınız, ülfet edip, kendisiyle ülfet olunandır. Allahü teâlâyaen sevimsiziniz de koğuculukla gezip, dostları birbirinden ayıranınızdır. (Hadîs-işerîf-Taberânî)Mü'min, geçim ehli olup, herkes ile iyi geçinendir. Ülfet etmeyen ve ülfet olunmayankimsede hayır yoktur. (Hadîs-i şerîf-Taberânî)
Turc - Anglais Dictionnaire

külfet

(Turc - Anglais Dictionnaire) :
,-ti 1. trouble, inconvenience, bother. 2. great expense. etmek to inconvenience oneself, put oneself out.