ÂMÂL


Résultats pour "ÂMÂL"

Dictionnaire philosophique

Anamal Birikimi.

(Dictionnaire philosophique) :
(Os. Sermaye terakümü, Fr. l'Accumulation du capital). Tarihsel özdekçiliğe göre ilkel ekonomide mal değiştirilmesinin aracı olan ve genel ölçütlükle görevlendirilen para, gittikçe, değiştirmenin amacı olmaya dönüşmüştür. Artık-değerin anamala eklenmesi anamal birikimini sağlamıştır. Anamalcı bir düzeydeki anamal birikimi, değişmeyen anamalı değişen anamala göre büyük bir hızla çoğaltır. İlk birikim üretici insanı üretim araçlarından yoksun bırakarak mallaştırmak ve böylelikle artık-değer elde etmekle başlamıştır. Tarihsel özdekçiliğe göre ödenmemiş emeği gerçekleştirebilen tek mal insandır. bkz. Anamalcılık, Anamadan Organik Bileşimi, Artık-değer.
Dictionnaire philosophique

Anamal.

(Dictionnaire philosophique) :
(Os. Sermaye, Fr. Capital). Klasik ekonomiye göre emek ve toprakla birlikte üç değer oluşturucusundan biri, Ricardo'ya göre birikmiş emek, Karl Marx'a göre emeği sömürme aracı... Ayrıca Karl Marx'ın öğretisini kapsayan yapıtının adı. bkz. Anamalcılık, Anamalın Organik Bileşimi.
Dictionnaire philosophique

Anamalcılık.

(Dictionnaire philosophique) :
(Os. Sermayedarlık, Fr. Capitalisme). Anamala dayanan üretim biçimi... Tarihsel özdekçiliğe göre anamalcı üretim biçiminde artık-değer, anamala eklenerek anamalcılığı geliştirir ve sonunda emperyalist etkelciliğe dönüştürür. Anamalcılığın kaçınılmaz ve uyuşturulmaz çelişkisi (antagonizm) işveren-işçi çelişkisidir. Çünkü anamalcı düzeyde işveren zorunlu olarak en az geçim, en çok iş saatı (en çok kâr)nı gerçekleştirmeye çalışır, buysa işçinin bedensel gücüyle sınırlıdır. Bu yüzden anamalcılık, belli bir çizgide, zorunlu olarak kendi üstüne çevrilir ve baş ilkesi olan serbest rekabet tam karşıtı bulunan tekelciliğe dönüşür. Daha açık bir deyişle anamalcılık sömürecek yeni alanlara yönelir ve ilk adımda kendi güçsüz kurumlarını sömürür, yok eder. bkz. Tarihsel Özdekçilik, Anamalın Organik Bileşimi, Tekelci Anamalcılık.
Dictionnaire philosophique

Anamalın Organik Bileşimi.

(Dictionnaire philosophique) :
(Os. Sermayenin uzvi terkibi, Fr. Composition organique de capital). Anamalın değişmeyen bölümüyle değişen bölümü arasındaki oran. Anamalcı üretim düzeni, gelişme farklarına dayanan bir düzendir. Firmalar ve ülkeler arasındaki gelişme farkları da anamalın organik bileşimindeki değişikliklerden doğar. Anamal, artık-değer elde edebilmek için gerekli para ve maldır. Anamal, anamalcı üretim düzenine özgü bir kavramdır, dilegetirdiği üretim araçlarıyle para ancak artık-değer oluşturmak için kullanılmakla anamal niteliğini kazanır. Konuşma dilinde çoğunlukla yanlış olarak kullanıldığı gibi bir ailenin kötü günler için biriktirdiği para, başını sokmak için aldığıe v, bizzat ekip biçtiği toprak anamal değildir; bütün bunlar ancak artık-değer üretmek için kullanılırsa anamal olurlar. Her anamal bir değişen, bir de değişmeyen bölümden meydana gelir. Makineler, binalar, hammaddeler, ısıtma ve aydınlatma masrafları vb. gibi emekçi ücretleri dışındaki bütün harcamalara yatırılan anamal değişmeyen anamal (Al. Konstantes kapital)dır; çünkü üretim süresinden çoğalmadan, eşdeyişle değişmeden çıkar. Dokunan bir kumaşa katılan on liralık iplik, üretim süreci sonunda gene on liralık ipliktir. On yılda eskiyen bin liralık bir makine her yıl üretimine yüz liralık eskimesini katıyor ve üretim süreci sonunda her yıl yüz lira amorti ederek on yılda sadece kendisini üretiyor ve başkaca hiç bir değer sağlamıyordur. Sadece emekçi ücretlerine ayrılan anamal bölümü değişken anamal (Al. Variables kapital)dır, çünkü üretim sürecinden artık değer oluşturarak, eşdeyişle çoğalarak ve değişerek çıkar. Değişen anamalın getirdiği ek-değer, artık-değer, büyük parçası değişmeyen anamala olmak üzere toplam anamala katılır. Büyük parçası değişmeyen anamala katılır, çükü gelişmemişin oluşturudğu değerden de pay alacak olan gelişme farkı ancak bu yolla sağlanabilir. Bu durum şu örnekte açıkça izlenebilir: Diyelim biri gelişmiş öbürü gelişmemiş iki firma ya da ülke üretimlerine yüzer liralık anamal yatırıyorlar. Gelişmiş firma ya da ülke gelişmişliğinin gereği olarak çok makine vb. az işçi, gelişmemiş firma ya da ülke gelişmişliğinin gereği olarak çok makine vb. az işçi, gelişmemiş firma ya da ülke gelişmemişliğinin gereği olarak az makine vb. çok işçi kullanıyor. Gelişmişin yatırımı 80 (değişmeyen anamal) + 20 (değişen anamal)= 100, gelişmemişin yatırımı 20 (değişmeyen anamal) + 80 (değişen anamal)= 100 olsun. Artık-değer oranını % 100 varsayalım. Bu halde gelişmiş ülke ya da firma 80 (değişmeyen anamal) + 20 (değişen anamal + 20 (artık değer)= 120 (üretim değeri), gelişmemiş ülke ya da firmaysa 20 (değişmeyen anamal) + 80 (değişen anamal) + 80 (artık-değer)= 180 (üretim değeri) elde edecektir. Görüldüğü gibi değişmeyen anamala daha çok yatıran gelişmiş 20 lira, değişmeyen anamala daha az yatıran gelişmemiş 80 lira artık değer, eşdeyişle kâr elde etmektedir. Ne var ki her ikisinin de malı pazarda ortalama satış değeriyle, yani 120 (gelişmişin üretim değeri) + 180 (gelişmemişin üretim değeri) = 300/2= 150 (ortalama pazar fiyatı) liraya satılacaktır. Böylece gelişmemiş firma ya da ülkenin elde ettiği değerin 30 lirası, gelişmişin 120 liraya satması gerekirken 150 liraya satması ve gelişmemişin 180 liraya satması gerekirken 150 liraya satması nedeniyle, gelişmiş ülke ya da fabrikanın kasasına akmaktadır. Bu demektir ki gelişmişlik gelişmemişliğin varlığıyle mümkündür ve gelişmemişlik gelişmişliğin zorunlu koşuludur. bkz. Tekelci Anamalcılık, Anamalcılık, Değer, Artık-Değer.
Dictionnaire philosophique

Tekelci Anamalcılık.

(Dictionnaire philosophique) :
(Os. İnhisarcı sermayecilik, Fr. Imperialisme). Anamalın yoğunlaşarak, anamalcılığın geliştirici gücü olan serbest rekabeti tekelciliğe dönüştürme dönemi... Anamalcılığın (kapitalizm) geliştirici gücü ve temel ilkesi serbest rekabetti. Anamalcılık, serbest rekabetle gelişmiş ve serpilmişti. Ama sonunda, anamalcılığın iç çelişmeleri ve çatışmaları, bu geliştirici gücü tam zıddı olan tekelciliğe dönüşmek zorunda bıraktı ve diyalektik yöntemin "her şey zıddına dönüşür" yasası bir kez daha gerçekleşmiş oldu. Günümüz anamalcılığı olan emperyalizm (sözcük olarak, imparatorluktan yana olmak anlamındadır), artık serbest rekabetçi değil tekelci bir anamalcılıktır (tekelci kapitalizm). Üretim ve anamal, serbest rekabetle hızla yoğunlaşarak, büyük işletmelerin küçük işletmeleri yutmaları ve kimilerini de malî denetimleri altına almaları sonucunu doğurmuştur. Çünkü anamalcı işletmeler arasındaki amansız rekabet küçük işletmelerin büyük işletmelerce ezilmesini kolaylaştırmaktadır. Büyük işletmeler, kendi aralarında da -serbest rekabetin amansız saldırılarından kurtulabilmek için- birleşmek zorunda kalarak dev işletmeleri meydana getirmişlerdir. Aynı yoğunlaşma bankalar arasında da gerçekleşerek malî oligarşiyi doğurmuş ve dev işletmelerle malî oligarşinin birleşmesi dünyanın paylaşılmasını sağlamıştır. Anamalcılığın bu tekelci aşamasında mal ihracından çok sermaye ihracı önem kazanmıştır. Ancak anamalcılığın bu yeni düzeyi, yeni zıtlaşmalarını ve çatışmalarını da birlikte getirmiş bulnmaktadır. Emperyalistler arasında dünya egemenliği konusunda çatışma başlamıştır. Bunun yanında, emperyalist anavatanla sömürgeleri arasındaki çatışmayla anamal ve emek arasındaki çatışma da gittikçe sivrilmektedir. Nitekim, anavatanla sömürgeleri arasındaki çelişmi biraz olsun giderebilmek için, sömürgeci emperyalizm yeni sömürgeciliğe dönüşmekte ve sömürdüğü ülkelere karşı bayrağını dikmek yerine o ülkenin bayrağını dalgalandırmak yoluyle tutunmaya çalışmaktadır. bkz. Anamalcılık, Erkincilik, Tarihsel Özdekçilik, Lenincilik.