HÂDİS
Hadîs Âlimi
(Glossaire islamique) :
Hadîs-i şerîf sahasında mütehassıs kimse.
Hadîs İmâmı
(Glossaire islamique) :
Üç yüz binden çok hadîs-i şerîfi, râvîleri (rivâyet edenleri, nakledenleri) ile birlikte bilenbüyük hadis âlimi. Buna, hadîs müctehidi de denir.Hadîs imâmlarının en büyüklerinden olan İmâm-ı Buhârî'nin rivâyet ettiği (naklettiği) birhadîs-i şerîf şöyledir:Müslüman, müslümanın (din) kardeşidir. Müslüman, kardeşine zulmetmez ve onudüşman eline vermez (himâye eder, korur). Her kim müslüman kardeşinin yardımındabulunur ve onun ihtiyâcını te'min ederse, Allah da ona yardım eder. Her kim, birmüslümanın sıkıntılarından birini giderirse, cenâb-ı Hak buna mukâbil (karşılık), ondankıyâmet sıkıntılarından birini giderir. Her kim, bir müslümanın aybını (kusûrunu) örterseAllahü teâlâ âhirette onun (kusur) ve kabâhatlerini örter.Hadîs imâmlarından İmâm-ı Müslim'in rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîf ise şöyledir:Herhangi bir müslümanın başına; yorgunluk, hastalık, düşünce, keder, acı, diken batmasınakadar, her ne gelirse, Allahü teâlâ bunları; o müslümanın hatâlarına keffâret kılar.
Hadîs-i Âhâd
(Glossaire islamique) :
Hep bir kimse tarafından rivâyet edilen, bildirilen, müsned-i muttasıl (Resûlullah efendimizevarıncaya kadar, rivâyet edenlerden yâni nakledenlerden hiçbiri noksan olmayan) hadîs-işerîfler.
Hadîs-i Âmm
(Glossaire islamique) :
Herkes için söylenmiş hadîs-i şerîfler.
Hadîs-i Cibrîl
(Glossaire islamique) :
Peygamber efendimiz Eshâbı (arkadaşları) ile otururlarken, Cebrâil aleyhisselâmın insansûretinde gelip; İslâm'ı, îmânı ve ihsânı sorduğunda Resûlullah efendimizin verdiği cevablarıbildiren hadîs-i şerîf.Cibrîl hadîsinde o zât-ı şerîf (Cebrâil aleyhisselâm) ellerini Resûl-i ekremin mübârek dizleriüzerine koydu ve Resûlullah'a; "Yâ Resûlallah! Bana İslâmiyet'i, müslümanlığı anlat" dedi.Resûl-i ekrem buyurdu ki: " İslâm'ın şartları; kelime-i şehâdet getirmek, vakti gelincenamaz kılmak, malının zekâtını vermek, Ramazân-ı şerîf ayında her gün oruç tutmak vegücü yetenin, ömründe bir kerre hac etmesidir."Îmânın şartlarını sorduğunda; "Allahü teâlâya inanmak, O'nun meleklerine inanmak,indirdiği kitablarına inanmak, peygamberlerine inanmak, âhiret gününe inanmak, kadere,hayr ve şerrin Allahü teâlâdan olduğuna inanmaktır" buyurdu."İhsân nedir? diye sorduğunda da; "Allahü teâlâyı görür gibi ibâdet etmendir. Sen O'nugörmüyorsan da, O seni görür" buyurdu. (Hadîs-i şerîf-Müslim)