Yokluk.
Yokluk.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Adem, Fr. Neant, Al. Nichts, İng. Non-being, İt. Nulla). Başka bir biçime dönüşürken bir biçimden ayrılan özdeğin durumu... İnsanların ilk düşünceleri özdeksel bir temele dayanıyordu. Doğal olarak gözleriyle görüp elleriyle tuttuklarını var, gözleriyle görmeyip elleriyle tutamadıklarını yok sayıyorlardı. Odun yanıp yok oluyordu, balık büyüyüp küçük balık yok oluyordu, insan ölüp yok oluyordu. Uslarını kurcalayan soru şuydu: Hem var olmak, hem de yok olmak nasıl olabilir?.. Antik çağ Yunanlılarının ilk tartışmaları bu soru üstündedir. herakleitos'a göre varlık ve yokluk aynı şeydir, çünkü aynı şey olmasaydı, değişerek biri öbürü olamazdı. Parmenides'e göre gerçek olan varlıktır ve yokluk bir kuruntudan ibarettir, çünkü yok olan var olamayacağı gibi, var olan da yok olamaz. Protagoras'a göre var olan duyduğumuz şeylerdir, duymadığımız şeylerse bizim için yok demektir. Anaksagoras'a göre hiç bir şey yoktan gelmez ve hiç bir şey yok olmaz, değişirlik görünüştedir, öz değişmez. Leukippos'a göre varlık kadar yokluk da gerçektir, çünkü yokluk varlığın zorunlu koşuludur.. Bu olumlu tartışmayı ilk kez tars anlama çeken Platon'dur. Platon'a göre gözle görülüp elle tutulanlar yok, gözle görülmeyip elle tutulamayanlar var'dırlar. Asıl gereklik, ide'lerdedir ve özdek tüm yokluktur... Ortaça skolastiği yüzyıllar boyunca yokluğu bu ters anlamda işlemiştir. Bu anlayışın serpintileri yakın tarihe kadar gelmiş bulunmaktadır. Günümüz felsefelerinden pek çoğu nesnel gerçekliği yok saymaktadırlar. Örneğin varoluşçu düşünce akımı bu kanıdadır. Varlığı ve yokluğu, eski ve sağlam yerine, üstün bir düzeyde olmak üzere diyalektik felsefe oturtmuştur. Diyalektik filsefeye göre her varlık doğar, yaşar ve yerini daha gelişmiş bir varlığa bırakmak üzere yok olur. Bu yok oluş, metafizik anlamda bir yok olma değil, bir değişme ve dönüşmedir. bkz. Varlık, Özdek, Devim, Eytişimsel Özdekçilik, Evrim.