gün
GÜNEŞ TUTULMASI
(Glossaire de météorologie) :
(SOLAR ECLIPSE) [i]Güneş tutulması, güneş ile dünya arasındaki doğrusal çizgi üzerine ayın gelmesi ve ayın gölgesinin dünya üzerine düşmesiyle meydana gelir. Ayın diske benzer çerçevesi güneşin parlak yüzeyini veya fotosferi kaplar ve görünmez yapar. Eğer ayın gölgesi tamamen yerküreyi kaplarsa tam güneş tutulması, bir bölümünü kaplarsa kısmı güneş tutulması gerçekleşir.
GÜNEŞALTI HALESİ
(Glossaire de météorologie) :
(UNDERSUN) [i]Güneş ışığının bulutu oluşturan buz kristallerinin üzerinde yansımasıyla meydana gelen hale. Güneşin dikey olarak tam aşağısında, güneşin durgun su üzerindeki görüntüsüne benzeyen, parlak beyaz nokta halindeki görüntüsü. Bu görüntüyü yakalayabilmek için yukarıdan bakmak gerektiğinden, bu görüntü ya yüksek dağlardan yada uçaklarda yolculuk sırasında gözlenebilir.
güneşleme
(Turc - Anglais Dictionnaire) :
,güneşlenme 1. sunbathing, sunbath. 2. being spread in the sun to dry.
güneşlemek
(Turc - Anglais Dictionnaire) :
,güneşlenmek 1. to sunbathe, bask in the sun. 2. to be spread in the sun to dry.
GÜNEŞLENME
(Glossaire de météorologie) :
(INSOLATION) [i](INcoming SOLar radiATION) Yeryüzü tarafından kazanılan ısı veya güneş radyasyonu. Güneşlenmenin değeri; güneşlenme sabitesine, yerin güneşten olan uzaklığına, güneş ışınlarının yer ile yaptığı açıya ve atmosferin geçirgenliğine bağlıdır.