ASHÂB


Results for "ASHÂB"

Islamic Glossary

ASHÂB

(Islamic Glossary) :
Peygamber efendimizi sağlığında peygamber iken bir ân gören, eğer âmâ ise (gözlerigörmüyorsa) bir ân konuşan büyük ve küçük müslümanlar. Tekili sâhib'dir. (Bkz. Eshâb,Sahâbe)
Islamic Glossary

ESHÂB (Ashâb)

(Islamic Glossary) :
Arkadaşlar. Sâhib kelimesinin çoğuludur.1. Peygamber efendimizi görüp îmân eden ve mü'min olarak vefât eden mübârek kimseler.(Bkz. Sahâbe)Allahü teâlâ bütün insanlar arasından beni seçti, ayırdı. İnsanların en iyisini banaEshâb olarak seçti. Bunların arasından da, bana akrabâ ve yardımcı olarak en üstünleriniayırdı. Bir kimse beni sevdiği için Eshâbıma hürmet ederse, Allahü teâlâ onu hertehlikeden korur. Onlara hakâret ederek beni incitenleri de incitir. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât)Eshâbımın her biri gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, Allahü teâlânınsevgisine kavuşursunuz. (Hadîs-i şerîf-Keşf-ül-Hafâ)Eshâbımın hiç birine dil uzatmayınız. Onların şanlarına yakışmayan bir şeysöylemeyiniz. Nefsim elinde olan Allahü teâlâya yemîn ederim ki, sizden biriniz, Uhuddağı kadar altın sadaka verse, Eshâbımdan birinin bir müd (875) gram) arpası kadar sevâbalamaz. (Hadîs-i şerîf-Sevâik-ül-Muhrika)Kıyâmet günü Eshâbımdan herbiri, kabirlerinden kalkarken, vefât ettiği memleketinbütün mü'minlerinin önlerine düşerek onlara nûr ve ışık saçarak Arasât meydanınagötürür. (Hadîs-i şerîf-Sünen)Eshâbımı seven, beni sevdiği için sever. Onlara düşmanlık eden, bana düşmanlık etmişolur. (Hadîs-i şerîf-Hulâsâtü'l-Fetâvâ)Eshâbımı severek, benim peygamberlik hakkımı gözetiniz. Benim hakkımı böylecegözetenleri, Allahü teâlâ her işlerinde korur ve yardım eder. Benim peygamberlik hakkımıgözetmiyenleri de Allahü teâlâ sevmez. Bunların cezâ görecekleri, sürünecekleri zamanpek yakındır. (Hadîs-i şerîf-Sevâik-ül-Muhrika)Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunlardan yalnız biri Cennet'e gidecektir.Bunlar benim ve Eshâbımın yolunda olanlardır. (Hadîs-i şerîf-Sünen)2. Bir âlimin talebeleri.İbn-i Hümâm, Ebû Hanîfe'nin eshâbından Ebû Yûsuf, Muhammed Züfer ve Hasen binZiyâd gibilerin, "Bir mes'ele hakkında söylediğimiz her sözü Ebû Hanîfe'den duyduk" deyipyemîn ettiklerini nakleder. (Şa'rânî)