suffer

Results for "suffer"

be in a place on sufferance
(English - Turkish Dictionary) :
(aslında istenilmeyen/orada bulunması yasak olan biri) (başkasının) müsamahası/görmezlikten gelmesi sayesinde bir yerde bulunmak: You ought to know that you´re here only on sufferance. Burada kalışını müsamahakârlığıma borçlu olduğunu bilmelisin.

fellow sufferer
(English - Turkish Dictionary) :
dert ortağı.

have/suffer a miscarriage
(English - Turkish Dictionary) :
(istem dışı) düşük yapmak, çocuk düşürmek.

He suffered a violent death.
(English - Turkish Dictionary) :
Ölümü korkunçtu.

insufferable
(English - Turkish Dictionary) :
s. çekilmez, katlanılmaz.

Last Searched Words

English - Turkish Dict.

Religious Terms Dict.

MÜTEKEBBİR (El-Mütekebbir

Ottoman - Turkish Dict.

SAFBESTE-İ HAREKET

Turkish - French Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Nautical Science Dict.

Turkish - French Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

pickle

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (156272k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (93002k)

Turkish - French Dict.

açık (75910k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (67675k)

Turkish - French Dict.

ırmak (59386k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (54306k)

Turkish - French Dict.

çatı (54115k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (53400k)

Turkish - French Dict.

balık (51780k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (48976k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (47915k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (47857k)