ÎSÂR
ÎSÂR
(Islamic Glossary) :
Başkasının ihtiyâcını kendi ihtiyâcından önce düşünmek. Muhtac olduğu hâlde, elindekimalı muhtâc din kardeşine verip, yokluğa katlanmak.İnsana lâzım olan şeylerde îsâr yapılır. Kurbet ve ibâdetlerde îsâr yapılmaz. Meselâtahâretlenecek kadar suyu, setr-i avret edecek kadar örtüsü olan, bunları kendi kullanır.Muhtâc olana vermez. (İbn-i Nüceym Mısrî)Resûlullah'ın Eshâbının hâli cömerdlikten öte, îsâr idi. (İmâm-ı Rabbânî)Kerem ve ihsân sâhiblerinin âdeti, îsâr etmektir. (İmâm-ı Rabbânî)Îsârın en güzel örneği, Peygamber efendimizin mübârek sohbetinde yetişen Eshâb-ı kirâmdagörülmüştür. Eshâb-ı kirâmdan Huzeyfe hazretleri şöyle anlatmıştır: "Yermük savaşındayaralılar arasında amcamın oğlunu arıyordum. Yanımda biraz su vardı. Onu bu ldum, su istermisin deyince, isterim dedi. Tam suyu vereceğim sırada biraz ilerden bir yaralı "Su!" diyeinledi. Amcamın oğlu îsâr edip suyu ona götürmem için işâret etti. Gittim baktım ki, Hişâm binÂs. Suyu tam ona vereceğim zaman biraz ilerden bir başka yaralı; "Su!" diye feryâd etti. Hişâmbin Âs da îsâr edip suyu ona götürmem için işâret etti. Bu sefer suyu ona vermek için yanınagittim. Yanına varıncaya kadar vefât etti. Hişâm'ın yanına geri döndüm. O da vefât etmiş!Amcamın oğlunun yanına koştum, onu da vefât etmiş buldum. Su elimde kaldı. Allahü teâlâhepsine rahmet etsin. (İmâm-ı Gazâlî)
İNKİSÂR
(Islamic Glossary) :
Kırıklık, kırılma. Allahü teâlânın huzûrunda kalbin kırık olması.Ben, kalbleri benim için inkisârda olanların yanındayım. (Hadîs-i kudsî-Keşf-ül-Hafâ)Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyorlar ki, Allahü teâlâ ilim ve kudret gibi bütün sıfatlarındankullarına biraz ihsân buyurmuştur. Fakat, yalnız üç sıfatı kendine mahsûstur. Bu üç sıfatı hiçbirmahlûkuna vermemiştir. Bunlar; kibriyâ, ganî olmak ve yaratmak sıfatlarıdır. Kibriyâ,büyüklük, üstünlük demektir. Ganî olmak, başkalarına muhtâç olmamak, her şey O'na muhtaçolmak demektir. Buna karşılık kullarına üç aşağı sıfat vermiştir. Bunlar da, zül (aşağılık) veinkisâr ile ihtiyâç ve fâni olmak, yok olmaktır. Bunun için kula kibirlenmek yakışmaz. Enbüyük günâhtır. Hadîs-i kudsîde; "Azamet ve kibriyâ bana mahsustur. Bu iki sıfatta, banaortak olmak isteyenlere, çok acı azâb ederim" buyruldu. (Osman bin Nâsır)
İNTİSÂR
(Islamic Glossary) :
Hakkını alandan, yalnız hakkını geri almak, fazlasını almamak.Resûlullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem bir kimsenin zâlime (zulmedene) bedduâettiğini görünce; "İntisâr eyledin" buyurdu. (Muhammed Hâdimî-Berîka)
İSTİŞÂRE
(Islamic Glossary) :
Danışma, mühim bir iş için güvenilir birisiyle fikir alış-verişinde bulunma.Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:Uhud harbinde sen, Allahü teâlâdan gelen bir merhâmetle onlara yumuşak davrandın.Eğer katı yürekli olsaydın elbette onlar etrâfından dağılıp giderlerdi. Artık onları affet.Onlara Allah'tan mağfiret dile. İş husûsunda onlarla istişâre et. Bir kere de azmettin mi,artıkAllah'a güven! Çünkü Allah tevekkül edenleri (her işte kendisine güvenenleri) sever.(Âl-i İmrân sûresi: 159)Onlar ki, Rableri için dâvete icâbet etmekte, namazı dosdoğru kılmaktadırlar, işleri dearalarında hep istişâre ederler, kendilerine verdiğimiz rızıktan (hak yolunda) sarfederler.(Şûrâ sûresi: 38)Resûlullah efendimize Eshâbının; "Kur'ân-ı kerîm ve sünnette bulamadığımız bir olay ilekarşılaştığımızda ne yapalım?" diye sormaları üzerine; "Onu sâlih kimselerden sorun veonların istişâresine arz edin" buyurmuştur. (Hadîs-i şerîf-İhyâ-u Ulûmiddîn)İstişâre eden pişman olmaz. İstihâre eden zarar etmez. (Hadîs-i şerîf-Ikd-ül Ferîd)İstişâre eden doğruyu bulur, mahrûm olmaz. (İmâm-ı Gazâlî)
İŞÂRET-İ NASS
(Islamic Glossary) :
Nassın (âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfin) görünen mânâsından başka, ayrıca maksûdolmayan, kastedilmeyen bir mânâyı da bildirmesi.Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:Onların (boşanmış kadınların) ma'rûf vechile (örf ve âdete göre) yiyeceği, giyeceği,çocuk kendisinin olana (babaya) âittir. (Bekara sûresi: 233) Âyet-i kerîme, boşanmış emziklikadınların yiyecek ve giyeceklerinin boşayan erkeklere âit olduğunu bild irmektedir. Ayrıca,âyet-i kerîme, işâret-i nass yoluyla da çocuğun nesebinin (soyunun) babaya âit olduğunu daifâde etmektedir. (Serahsî)