ket
EKSİK TÜKETİM TEORİLERİ
( Dictionary of Economics) :
Ekonomideki toplam üretimin maliyetleri karşılayacak fiyatlardan satılamamasını (normal kar dahil) tüketimin düşüklüğüne bağlayan teoriler. Tüketim eksikliği üretimin de azaltılmasına ve işsizliğin yükselmesine neden olur. Böylece iktisadi büyüme oranı düşer.Eksik ütüketim teorisyenlerine göre tüketimin azalması tasarrufların ve dolayısıyla yatırımların çoğalması demektir. Gömüleme (iddihar) sözkonusu değildir. Eksik tüketim durumu ortaya çıkınca tasarruflar ve yatırımlar artar. Yatırım artışı ise sonraki dönemde kapasite artışına neden olur. Böyle olunca üretimin tamamının satılabilmesi için tüketimin yükselmesi gerekir. Eğer yükselmezse, kapasite kullanım oranları düşürülür, ama tasarruf-yatırım eşitliği sürmektedir. Eksik tüketim sorunu gelir dağılımından kaynaklanmaktadır. Farklı sınıflar, farklı tüketim eğilimlerine sahiptir. O nedenle gelirin tüketim eğilimi düşük sınıflara doğru dağılması eksik tüketime neden olur, tüketim eğilimi yüksek sınıflara doğru dağılması ise eksik tüketimin çapını azaltır. Bazı Marxist ya da Marxizme yakın iktisatçılara göre bu noktada kapitalizmin yapısal çelişkisi ortaya çıkmaktadır: Kapitalistler karlarını artırmak için ücretleri düşürmek isterler. Bu eksik tüketime neden olur, eğer ücretler artarsa bu kez yatırımlar azalacağından ekonominin büyüme oranı düşer. Optimal ücret oranını belirleyecek bir mekanizma ise sistemde yoktur.
FAKTÖR HAREKETLERİ
( Dictionary of Economics) :
Üretim faktörlerinin akıcılık yeteneğini belirtir. Bu yetenek faktörler arasında çok farklıdır. Genel olarak üretim faktörlerine ödenen bedellerin, bunların hareketleri üzerinde çok etkili olduğu varsayılır.Sermaye faktörü, akıcılığı en zayıf olan üretim faktörüdür. Sermaye faktörünün kısa dönemdeki akıcılık düzeyi düşüktür. Uzun dönemde sermayenin akıcılığı yükselir. Emek faktörü, sermayeye oranla daha yüksek bir akıcılığa sahiptir. Nitelikli emeğin niteliksiz emeğe göre akıcılık düzeyinin daha düşük olduğu söylenebilir. Toprak faktörü akıcılığı en yüksek olan kesimdir. Akıcılık burada toprak üzerindeki faaliyet konusunun değiştirilmesi olarak ele alınır. Örneğin tütün üretimi yerine ayçiçeği üretilmesi gibi.
FİYAT-TÜKETİM EĞRİSİ
( Dictionary of Economics) :
Tüketicinin kullandığı iki maldan birinin fiyatındaki değişme sonucu tüketicinin yeni denge durumunu gösterir. Fiyattaki değişimin tüketici dengesine olan etkisini incelerken gelir düzeyinde bir değişme olmayacağı varsayılacaktır. Tüketicinin geliri sabit iken, satın aldığı mallardan birinin fiyatındaki değişme sonucunda bütçe doğrusu yer değiştirmektedir.Şekilde Y malı fiyatı sabit iken X malı fiyatının düştüğünü varsayalım. Bu durumda tüketici eskiye oranla daha çok X malı satın alabilir. Bütçe doğrusu başlangıçta KL, iken KL konumuna gelir. Başlangıçta denge noktası U, farksızlık eğrisinin KL bütçe doğrusuna teğet olduğu D noktasıdır. X malı fiyatının düşmesi sonucunda yeni denge noktası ise D olur. Bu noktada U2 farksızlık eğrisi KL2 bütçe doğrusuna teğet olmaktadır. D1 ve D2 noktalarının birleştirilmesinden oluşan eğriye fiyat-tüketim eğrisi adı verilir. Fiyat-tüketim eğrisi tüketicinin satın aldığı mallardan birinin fiyatındaki değişme durumunda tüketiciye en yüksek tatmin sağlayan mal bileşimlerini göstermektedir.(Şekil 9 Orijinal kitapta 84. sayfada)
GÖSTERİŞ GÜDÜSÜYLE TÜKETİM
( Dictionary of Economics) :
Thornstein Veblen tarafından ileri sürülmüştür. Veblene göre gösteriş güdüsüyle yapılan tüketim ve israf, üst tabaka statüsünün sembolüdür. Rekabet duygusu ve prestij özlemi, insanları gereksiz harcamalara yöneltmektir. Gösteriş güdüsüyle yapılan tüketimin amacı rasyonel bir ihtiyacın tatmini değil çevreyi etkilemektir.
İŞÇİ HAREKETLERİ
( Dictionary of Economics) :
(Bk. İşçi Sendikaları)