invest

Results for "invest"

English - Turkish Dictionary

invest

 (English - Turkish Dictionary) :
f. 1. in -e (para) yatırmak. 2. in (bir proje için) (para/emek/zaman) harcamak. 3. with (bir makama) getirmek. 4. with (sorumluluk, yetki v.b.´ni) vermek. 5. (with) (belirli bir) hava vermek: His voice invests what he says with authority. Sesi söylediklerine otoriter bir hava veriyor. 6. ask. kuşatmak, muhasara etmek.
 English - Turkish Dictionary

investigate

 (English - Turkish Dictionary) :
f. 1. hakkında tahkikat/soruşturma yapmak: The detective was investigating the murder. Dedektif cinayet hakkında tahkikat yapıyordu. 2. araştırmak, incelemek: They were investigating the problem. Problemi araştırıyorlardı.
 English - Turkish Dictionary

investigation

 (English - Turkish Dictionary) :
i. 1. tahkikat, soruşturma. 2. araştırma, inceleme.
 English - Turkish Dictionary

investigator

 (English - Turkish Dictionary) :
i. 1. dedektif. 2. araştırıcı.
 English - Turkish Dictionary

investment

 (English - Turkish Dictionary) :
i. 1. yatırım, envestisman. 2. (sorumluluk, yetki v.b.´ni) verme.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (140980k) Turkish - Germany Dict. çüş (91771k) Turkish - French Dict. açık (74036k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (63408k) Turkish - French Dict. ırmak (54937k) Turkish - French Dict. çatı (52892k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (52313k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (51913k) Turkish - French Dict. balık (50835k) Turkish - Germany Dict. hasır (47666k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (44937k) Turkish - Germany Dict. ılım (44921k)