vocation

Results for "vocation"

avocation
(English - Turkish Dictionary) :
i. birinin asıl işi dışında yaptığı bir iş, hobi.

provocation
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. kışkırtma, tahrik, dürtme. 2. provokasyon, kışkırtma. 3. kız-dırma, sinirlendirme.

Those teachers have a sense of vocation.
(English - Turkish Dictionary) :
O öğretmenlerde görev aşkı var.

vocation
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. ilahi (bir göreve/misyona) çağrı; ilahi bir görev, misyon: He has a vocation to the priesthood. Allah onu papaz olmaya çağırdı. 2. (belirli bir işe yönelik) eğilim, istidat, yetenek: He´s no vocation for that job. O işe hiç istidadı yok. 3. iş; görev; meslek.

vocational
(English - Turkish Dictionary) :
s. mesleki, mesleğe ilişkin.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

successive approximation

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

jump out of the frying pan into the fire

Turkish - Germany Dict.

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

hierarchical routing

Welding Dictionary Tr - Eng

bakır kalıntısı

Turkish - English Dict.

Religious Terms Dict.

METÂNET

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (179819k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (94954k)

Turkish - French Dict.

açık (77945k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (70091k)

Turkish - French Dict.

ırmak (67686k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (55776k)

Turkish - French Dict.

çatı (55579k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (54918k)

Turkish - French Dict.

balık (52935k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (51413k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (51057k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (50866k)