MAHMÛD


Résultats pour "MAHMÛD"

Glossaire islamique

MAHMÛD

(Glossaire islamique) :
1. Övülmüş, övülen.Kalbin mahmûd hâlleri; sabır (Allah'tan gelenlere tahammül etmek), şükür (her nîmetiAllahü teâlâdan bilmek), havf (Allah'ın azâbından korkmak), recâ (Allah'ın rahmetini ümîdetmek), rızâ (Allah'tan gelenlere boyun eğmek, hoşnûd olmak, kadere karşı g elmemek), zühd(dünyâya düşkün olmamak), takvâ (haramlardan kaçınmak), kanâat (elinde olana râzı olup,daha çok istememek), cömertlik ile bütün nîmetleri Allah'tan bilip O'na bağlanmak, iyilik,hüsn-i zân (iyi zan, iyi düşünce), güzel ahlâk, iyi geçim, doğruluk ve ihlâs (her şeyi Allah rızâsıiçin yapmak) hâlleridir. (İmâm-ı Gazâlî)2. Peygamber efendimizin güzel isimlerinden biri.Ahmed, Muhammed, Mahmûd, hep över seni AllahSenin isminle biter lâ ilâhe illallahBundaki ince sırrı anlamaz, bilmez gümrâh,Kendi adıyla yazmış senin adını Rahmân(Hazret-i Muhammed'in Hayâtı)3. Ebrehe'nin, Kâbe'yi yıkmak üzere ordusunda getirdiği filin adı.Resûlullah efendimizin doğmasına iki ay kadar zaman kala, Fil vak'ası meydana geldi. Birçok insanlar akın akın gelip, Kâbe'yi ziyâret ediyorlardı. Buna mâni (engel) olmak isteyenYemen vâlisi Ebrehe, Kâbe'yi yıkmağa karar verdi. Bu maksadla büyük bi r ordu hazırlayıpKâbe'ye yürüdü. Ebrehe'nin ordusunda, "Mahmûd" denilen bir de fil vardı. Ebrehe, Kâbe'yeyönelince, bu fil yere çöküp yürümez oldu. Hâlbuki Yemen'e çevrilince koşarak gidiyordu.Allahü teâlâ, Ebrehe'nin ordusu üzerine Ebâbîl, yâni Dağ kırlangıcı denilen kuşlardan bir sürügönderdi. Bu kuşların her biri, biri ağzında, ikisi de ayaklarında olmak üzere nohut veyamercimek büyüklüğünde üçer taş taşıyordu. Ebrehe'nin ordusu üzerine bırakılan bu taşlar,hepsini helâk etti. Bu vak'a, Kur'ân-ı kerîmin Fil sûresinde anlatılmaktadır. (Bkz. Fil Sûresi)(İbn-i Esîr)
Glossaire islamique

Makâm-ı Mahmûd

(Glossaire islamique) :
Mahşer (kıyâmet) günü büyük bir sıkıntı ve ızdırab içerisinde bulunan mahlûkâtınhesaplarının bir an evvel görülmesi için Allahü teâlâ tarafından Muhammed aleyhisselâmaverilen şefâat izni. Buna Şefâat-i Kübrâ da denir.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:(Ey Resûlüm!) Sana mahsus fazla bir namaz (ibâdet) olmak üzere, gece uykudan kalkda, onunla (Kur'ân-ı kerîm ile) , teheccüd (gece namazı) kıl. Umulur ki, Rabbin seni, birmakâm-ı Mahmûd'a gönderecektir. (İsrâ sûresi: 79)Bu (makâm-ı Mahmûd) o makamdır ki, onda ümmetime şefâat edeceğim. (Hadîs-işerîf-Sahîh-i Buhârî)Allahü teâlâ insanları diriltecek. Bana da yeşil bir hulle (elbise) giydirecek. Ondansonra Allahü teâlâ, neler söylemekliğimi dilerse söyleyeceğim; işte makâm-ı Mahmûd bumakamdır. (Hadîs-i şerîf-Sahîh-i Buhârî)