TEFSÎR


"TEFSÎR" Die Ergebnisse der Suche nach dem Wort

 islamische Glossar

Dirâyet Tefsîri

( islamische Glossar) :
Resûlullah'tan sallallahü aleyhi ve sellem gelen rivâyetler (açıklamalar) esas alınarak,Kur'ân-ı kerîmin lisan bilgilerine ve zamanın fen bilgilerine, aklî ilimlere göre yapılanaçıklaması. Bu tefsîre ma'kul, re'y tefsîri ve te'vîl de denir.Dirâyet tefsîrlerinin doğruluğu, nakle uygunluğu ile anlaşılır. Tefsîr âlimleri, nakle uygunte'villeri de tefsîr olarak kabûl etmişlerdir. Nakle uymayan Dirâyet tefsîrleri, tefsîr değil,yazanın şahsî düşüncesi olur. Nitekim hadîs-i şerîfte; "Kur'ân'ı kendi görüşü ile açıklayanhatâ etmiştir" buyruldu. Bunun içindir ki, Kur'ân-ı kerîmde mânâsı açık olmayan âyet-ikerîmelerden yalnız akla güvenip, yanlış te'viller yapılarak yanlış mânâlar çıkarılmasınetîcesinde yetmiş iki dalâlet (bozuk) fırka ortaya çıktı. (Abdülhakîm Arvâsî)
 islamische Glossar

İlm-i Tefsîr

( islamische Glossar) :
Kur'ân-ı kerîmdeki murâd-ı ilâhîyi, Allahü teâlânın kastettiği mânâyı açıklayan ilim.
 islamische Glossar

İlm-i Usûl-i Tefsîr

( islamische Glossar) :
Tefsîr ilminin metodlarından, kâidelerinden, müfessirde bulunması gereken şartlarından,âyet-i kerîmelerin; nâsih ve mensûhundan, hâss ve âmmından bahseden ilim.
 islamische Glossar

Rivâyet Tefsiri

( islamische Glossar) :
Kur'ân-ı kerîmdeki bâzı âyet-i kerîmelerin başka âyetlerle veya Peygamber efendimizinsünneti veya Eshâb-ı kirâmın mübârek sözleriyle açıklanması. Buna me'sur veya naklî tefsir dedenir.
 islamische Glossar

TEFSÎR

( islamische Glossar) :
Örtülü, kapalı olan şeyi ortaya çıkarmak, açmak, beyân etmek, beşerî kudret dâhilinde,Kur'ân-ı kerîm âyetlerindeki murâd-ı ilâhîyi (Allahü teâlânın murâdını) anlamak. Bu işiyapabilen âlime müfessir denir. (Bkz. Müfessir)Kur'ân-ı kerîmi kendi görüşüne, anlayışına göre tefsîr eden kâfir olur. (Hadîs-işerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)Bize tefsîr kitaplarına göre amel etmek emredilmedi. Fıkıh kitaplarına tâbi olmamızemredildi. (Hâdimî)Tefsîr ve fıkıh kitaplarına hakâret eden; bunları beğenmeyen, kötüleyen kimse kâfir olur.(Hâdimî, Yûsuf Sinânüddîn)Kur'ân-ı kerîmi tam olarak yalnız Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem anlamış, kapalı veanlaşılması zor âyet-i kerîmeleri, Eshâb-ı kirâma açıklamışlardır. Bu sebeble Kur'ân-ı kerîminhakîkî tefsîri, Peygamber efendimizin bu açıklamalarıdır. Tefsî r âlimlerinin Kur'ân-ı kerîmintefsîrine dâir, Peygamber efendimizden sallallahü aleyhi ve sellem ve Eshâb-ı kirâmdan gelenrivâyetlerle yaptıkları tefsîrlere, rivâyet, me'sûr ve naklî tefsîr denildi. Ayrıca bu tefsîrler esasalınarak Kur'ân-ı kerîmin lisan ve daha başka bilgilere göre de açıklamaları yapıldı.Buaçıklamalara te'vîl denildi. Bunlara ma'kûl, re'y ve dirâyet tefsîri denir. Te'vîllerin doğruluğu,naklî tefsire uygunluğu ile anlaşılır.Tefsîr âlimleri, nakle uygun te'vîlleri de tefsîr olarak kabûletmişlerdir.Te'vîl, nakle ve din bilgilerine uymazsa, tefsîr değil, yazanın kendi düşüncesi olur.Nitekim hadîs-i şerîfte; " Kur'ân-ı kerîmi kendi görüşü ile açıklayan, doğru olsa bile hatâetmiştir" buyrulmuştur. Bunun içindir ki, Kur'ân-ı kerîmde mânâsı açık olmayan yerlerdenyalnız akla güvenip, yanlış te'vîl yapılarak yanlış mânâlar çıkarılması netîcesinde yetmiş ikibid'at ve dalâlet fırkası ortaya çıktı. (Abdülhakîm Arvâsî)