RÜŞVET
RÜŞVET
(Islamic Glossary) :
Haksız yere para, mal v.s. almak veya vermek.Rüşvet alana, verene ve bunlar arasında rüşvete vâsıta olana da Allahü teâlâ lânetetsin. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)Resûlullah efendimiz kıyâmet alâmetlerini sayarken buyurdu ki: Hâkimler rüşvet alarakhaksız karar verir. Adam öldürmek çoğalır. Gençler, ana babalarını, hısım akrabâsınıaramaz, saymaz olur. Kur'ân-ı kerîm mizmârdan, yâni çalgı âletlerinden okunur. Tecvîdile, güzel okuyanları, şerîate uyan hâfızları dinlemeyip mûsikî ile şarkı gibi okuyanlarıdinlerler. (Hadîs-i şerîf-Tergîb-üs-Salât)Rüşvet alan da, rüşvet veren de Cehennemdedir. (Hadîs-i şerîf-Keşf-ül-Hafâ)Şirk, zulüm, fâiz ve rüşvet habistir. İnsanın iğrendiği, pis dediği her şey habistir. (Hâdimî)Hiç kimsenin dînine, malına, canına, şerefine, nâmusuna saldırmamalı, herkese borcunuödemelidir. Rüşvet almak ve vermek harâmdır. Yalnız zâlimin zulmünden kurtulmak için veikrâh edilince vermek rüşvet olmaz. Fakat bunu da almak harâm olur. (M.Sıddîk bin Saîd)Gasb edilen, yâni zulüm ile, zor ile alınan ve sirkat edilen, yâni çalınan ve fâiz, rüşvet,kumar ile alınan ve çalgı çalmak, şarkı söylemek ücreti ve alkollü içki satışı bedeli olarak alınanve fâsid akidle, sözleşme ile alınan mallara mal-i habîs denir. (Abdülganî Nablüsî)