İLLİYYÎN


Results for "İLLİYYÎN"

Islamic Glossary

İLLİYYÎN

(Islamic Glossary) :
1. Yedinci kat gökte, arşın altında bulunan bir yer veya Cennet.Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Hayır (o kâfirler gibi olmayın). Çünkü itâatkâr olan iyilerin kitâbları (amelleri), hiçşüphesiz İlliyyîn'dedir. (Mutaffifîn sûresi: 18)Hafaza (koruyucu melekler) yâni Kirâmen kâtibîn, bir kişinin amel defterini Allahü teâlâyaarz ettiklerinde; "Siz kullarımın üzerine hafazasınız. Kalbini bilen benim. Amelini hâlisettiğinden (yâni amellerini ihlâsla, Allah rızâsı için yaptığından), onun defterini İlliyyîn'e koyun.Çünkü onu af ve mağfiret ettim" diye Allahü teâlâ vahyeder (bildirir). (Zemahşerî)2. Mü'minlerin, öldükten sonra rûhlarının, nîmetler ve lezzetler içinde bulunduğu yer.Mü'min ölüm döşeğine yattığı vakit, melekler çeşitli misk kokulu ipek mendil ile gelip,yağdan kıl çeker gibi, rûhunu bedeninden ayırırlarken; "Ey mutmainne (Hakîkate ermiş,bu sebeble kendisinde hiçbir şüphe ve tereddüt kalmamış) nefs, sen Rabbinden, Rabbin desenden râzı olduğu hâlde, Allah'ın rahmet ve keremine dön!" derler. Rûh çıktığı vakit, okokular arasına konur, ipek mendil üzerine bağlanır ve İlliyyîn'e götürülür... (Hadîs-işerîf-İhyâ-ül-Ulûm)Mü'min ölenlerin, İlliyyîn'deki rûhları, arasıra yâni Allahü teâlâ dileyince, mezarlardakicesedlerine red olunurlar (gönderilirler). En çok Cumâ geceleri böyle olur. Birbirleri ilebuluşur, konuşurlar. Rûhlar İlliyyîn'de iken, cesed olmaksızın da, n îmetlenir, lezzetlenir.(İmâm-ı Yâfiî)İnsanı, şehvetler, Allahü teâlânın düşmanı olan nefsin arzû ve istekleri kaplamıştır. O,bunlarla mücâdele etmekle vazîfelidir. Şehvetlerin düşkünü oldukça, esfel-i sâfilîne (aşağılarınaşağısına, hayvanların ve şeytanların seviyesine) iner. Şehvetle rini yendikçe, İlliyyîn'e vemeleklerin derecesine yükselir. (İmâm-ı Gazâlî)
Islamic Glossary

Makâm-ı İlliyyîn

(Islamic Glossary) :
Cennet.Bir ma'sûm (günâhsız, suçsuz) çocuk hasta olup, ölüm döşeğine girdiğinde, makâm-ıİlliyyîn, onun makâmı olur. Oradan üç yüz altmış melek gelip, saf saf olup o çocuğunkarşısında dururlar ve; "Yâ ma'sûm çocuk! Müjdeler olsun sana, bugün öyle bir gündü r ki,geçmiş olan, anaların ve dedelerinin ve cümle komşularının günâhlarının affı için Hak teâlâdandile (iste)" derler. (İmâm-ı Gazâlî)