TAKLİD


Results for "TAKLİD"

Ottoman - Turkish Dictionary

İMAN-I TAKLİDÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Az şüphelere mağlup olabilen, başkalarını takliden olan iman. Tahkik ehline ait olmayan, câhillere mahsus iman.
Ottoman - Turkish Dictionary

KAZİYE-İ TAKLİDİYYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Man: Mücerred. Başkasından duymakla hükmolunan kaziyye.
Ottoman - Turkish Dictionary

TABİATI TAKLİD

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tabiatta cari olan kanunları kelâmda da kendine göre tatbik etme.
Ottoman - Turkish Dictionary

TAKLİD

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Takma, asma, kuşatma. * Benzetmeğe ve benzemeğe çalışmak. Benzerini yapmak. Birine benzemeğe çalışarak alay etmek. Sahte. Bir şeyin sahtesini yapmak.(Kur'an baştan aşağıya kadar, nâzil olduğu hey'et üzerine bâkidir. Bu kadar Kur'anı taklid etmeğe müştak olan dostlar ve mütehacim düşmanlara rağmen, şimdiye kadar Kur'anın ne taklidi yapılmış ve ne de bir misâli gösterilmiştir. Evet, Kur'an milyonlarca Arabî kitablarla mukayese edilirse benzeri bulunamaz. O halde Kur'an ya hepsinin altındadır. Bu ise muhaldir; öyle ise; hepsinin fevkindedir. Öyle ise Allah'ın kelâmıdır. İ.İ.)(Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız. Ayâ, Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adavetten sonra hangi akıl ile onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihane taklid edenler, ittiba değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşinizi idam ediyorsunuz. Âgâh olunuz ki; siz ahlâksızcasına ittiba ettikçe, hamiyet davasında yalancılık ediyorsunuz! Çünkü şu surette ittibaınız milliyetinize karşı bir istihfaftır. Ve millete bir istihzadır. M.N.)
Ottoman - Turkish Dictionary

TAKLİD-İ SEYF

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kılıç kuşatma.