DALALET

Results for "DALALET"

Ottoman - Turkish Dictionary

DALALET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
İman ve İslâmiyetten ayrılmak. Azmak. Hak ve hakikatten, İslâmiyet yolundan sapmak. Allah'a isyankâr olmak. * Şaşkınlık.(... Nevâfil kısmında, emr-i istihbabî ile yine ehl-i iman mükelleftir. Fakat, terkinde azab ve ikab yoktur. Fiilinde ve ittibaında azîm sevaplar var; ve tağyir ve tebdili, bid'a ve dalâlettir ve büyük hatadır...... Sünnete ittiba etmiyen, tenbellik eder ise, hasaret-i azîme; ehemmiyetsiz görür ise, cinayet-i azîme; tekzibini işmam eden tenkid ise, dalâlet-i azîmedir. L.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

DALALETPİŞE

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Sapıklığı tâkibeden. Sapıklığa giden. İslâmiyetten başka yol tâkib eden.
 Ottoman - Turkish Dictionary

EHL-İ DALÂLET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Dalâlette olanlar.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (142691k) Turkish - Germany Dict. çüş (91956k) Turkish - French Dict. açık (74255k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (64118k) Turkish - French Dict. ırmak (55330k) Turkish - French Dict. çatı (53181k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (52574k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (52079k) Turkish - French Dict. balık (51032k) Turkish - Germany Dict. hasır (47743k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (45273k) Turkish - Germany Dict. ılım (45241k)