BURHAN


Results for "BURHAN"

Ottoman - Turkish Dictionary

BURHAN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Bak: Bürhan)
Ottoman - Turkish Dictionary

BÜRHAN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Delil, hüccet, isbat vasıtası. * Man: Yakînî mukaddemelerden meydana gelen kıyas. * Red ve inkâr için itiraz kabul edilmeyecek surette isbat-ı hakikat eden kavi hüccet.(Bir bürhan ile elde edilen netice-i tevhidi buzı insanlar isti'zam ile dar zihinlerine sıkıştıramazlar. Veya bozuk hayalleri tahammül edemez. Bu hule karşı o kat'i, sahih bürhanı reddetmek üzere: "Bu neticeyi, bu kadar azametiyle şu bürhan (onu) intac edemez." diye bahaneler ile kabul etmez. O miskin bilmez mi ki, neticenin kayyûmu imandır. Bürhan, ancak onu görmek için bir menfezdir. Veya bir süpürge gibi o neticeye konan vehimleri süpürür. Maahâza bürhan bir değildir, bin değildir. Zerrat-ı âlem adedince bürhanlar vardır. M.N.)
Ottoman - Turkish Dictionary

BÜRHAN-I AKLİYYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Akla dayanan bürhan.
Ottoman - Turkish Dictionary

BÜRHAN-I ENFÜSÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İnsanın içinde ve hayatında görünen bürhan. Nefse ve şahsa ve içe ait bürhan.
Ottoman - Turkish Dictionary

BÜRHAN-I İNNÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hâdiselerden kanunlarına, neticelerden sebeblerine ve eserden müessire olan delil. Dumanın ateşe delil olması gibi.