TENEZZİ
MÜTENEZZİH
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tenezzüh eden, gezip eğlenen. * Tenezzüh edip düşünen. * Nezih, temiz olan. (Sath-ı âlemde kurulan şu sergi-i İlâhîde teşhir edilen tezyinata, kemalâta, güzel manzaralara ve rububiyetin haşmetiyle uluhiyetin azametine bir müşahid, bir mütenezzih, bir mütehayyir, bir mütefekkir lâzımdır ki o güzellikleri görsün, o manzaralar arasında tenezzüh etsin; o harika nakışlara, zinetlere tefekkür ile hayran olsun. Sonra o sergiden Saniinin celâline, Mâlikinin iktidar ve kemalâtına intikal ile onun azametine secde-i hayret etsin. M.N.)
MÜTENEZZİHÂNE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Tenezzüh edercesine, gezip eğlenircesine. Mütenezzihcesine.
MÜTENEZZİHÂT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Mütenezzih. C.) Gezintiye, tenezzüh etmeğe çıkanlar. * Tenezzüh edip düşünenler. * Temize çıkanlar.
MÜTENEZZİHÎN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Mütenezzih. C.) Gezintiye çıkanlar, tenezzühe çıkanlar.
MÜTENEZZİL
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Nüzul. den) Tenezzül eden, aşağı inen. Alçak gönüllülük eden.