company
accompany
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. eşlik etmek, refakat etmek, beraberinde gitmek. 2. müz. eşlik etmek, refakat etmek. 3. ile beraber (bir şey) yapmak: He accompanied the curse with a box on his ear. Küfürle beraber kulağına bir tokat attı. Didn´t you accompany your lecture with slides? Konferansını verirken dialar göstermedin mi? 4. beraberinde -i getirmek: Forgetfulness can accompany this disease. Bu hastalık beraberinde unutkanlığı getirebilir. 5. ile beraber içilmek/yenilmek: White wine accompanied the fish. Balıkla beraber beyaz şarap içildi. 6. ile beraber olmak: What sort of pictures will accompany this text? Bu metinle beraber ne tür resimler olacak?
company
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. şirket, kumpanya, ortaklık. 2. topluluk, kumpanya. 3. eşlik, refakat, arkadaşlık. 4. misafirler; misafir. 5. beraberindekiler, arkadaşlar. 6. ask. bölük.
holding company
(English - Turkish Dictionary) :
holding.
in company with
(English - Turkish Dictionary) :
ile beraber, birlikte.
in good company
(English - Turkish Dictionary) :
iyi arkadaşlarla.